Fırat çağladı bugün
suya doydu toprak...
'Yılmaz' demiş anası
savaşır Yılmaz
bilir ki savaşırsa
bin yıllık çınar yıkılmaz
Fırat çağladı bugün
suya doydu toprak...
'Yılmaz' demiş anası
savaşır Yılmaz
bilir ki savaşırsa
bin yıllık çınar yıkılmaz
Bizim köyün muhtarı Cafer bir garip adam vesselam. Köyün bin derdi olur Cafer'in ise bir... O da bizim derdimiz değildir. En yaralı zamanınızda merhem diye gidersiniz yanına, dökersiniz içinizi, size öyle bir cevap verir ki hepten yalnız hissedersiniz kendinizi. Anlatayım size Cafer ile yaşadıklarımızı: Okuyun, düşünün haklı mıyım haksız mıyım siz karar verin! Yaram derindi. Gidenlerin ...
Bahara erer mi gönül toprağın
Güneşi gördü mü oralar Kerim
Biz gönlünü kırdık yeşil yaprağın
Sarardı kurudu buralar Kerim
O kuyudan su içme çocuk
zehir kokar nefesin, günden güne çürürsün
gel gözyaşımı iç çocuk
zehirsiz, berrak
baba oğul söndürelim yangınımızı
sarılarak, ağlayarak
ben seninle yeni tanışmadım
gözlerini ilk kez
bir bayram sabahında
yırtık pabucuna gülümseyerek veda eden
toprak kokuşlu çocuğun
bakışlarında ki ışıltıda gördüm
kelimeleri beraat etti sükut lehçesinin
şimdi zincirlerinizi kırıp sessizliği dinleyin
o sessizlik ki müessif zamanların yoldaşı
çocuk hıçkırıklarının
yol bilmez arkadaşı...
Dem verir zamana derviş hırkası
Gözlerimin seli durulur cemde
Kim demiş sırdır feza arkası
Şimşek deler gökler yarılır cemde
Her açan çiçekte olman ne garip