MAVİ AY
Ya da İngilizce adıyla "Moonlighting"…
Üniversite yıllarımdı, her Cuma akşamı arkadaşlarla Kaya Pastanesi'nde buluşurduk.
"Sekiz de Kaya'da" dedik mi mevzu anlaşılmıştı…
Malatya'nın soğuk kış akşamlarında, bol tarçınlı ve ateş gibi salep eşliğinde kilitlenirdik ekrana...
Arkadaşlar, Davis Addison(Bruce Willis), ben Maddie Hayes(Cybill Shepherd)'i izlerdik…
Pür dikkat…
Güzel günlerdi…
Tüh mevzu karıştı, başka bir Mavi Ay'ı yazacaktım…
Nereden nereye gidip kendimizi açık ettik şimdi…
Neyse efendim, geçen hafta fotoğraf grubumuzdan arkadaşlarla dün için program yapıp "Aylardır deklanşöre basmadık, parmaklarımız paslanmadan ve müteahhit amcalar ile TOKİ, girip beton tarlasına çevirmeden bir Fener, Balat, Cibali gezisi yapalım" dedik.
Yaptık da…
He, dün o yağmur altında…
Yo, "Deli düzeltmesi" filan meselesine kapılmadık. Sanat ve kültür için ızgara balık ve kızarmış tavuk bile yeriz icabında…
Hem bizi gören çomağını saklar zaten…
Gerçi sabah altı çeyrekte Hakan'a mesaj atıp "Olum, felaket yağmur var" dedim.
Biraz sonra "Yağmur durdu lan, ortalık kupkuru kıvırtma şimdi" diye cevap geldi…
Düşünün, ben Avcılar'daki havaya göre konuşuyorum O Göztepe…
Kıvırtmadım…
***
Bir grup arkadaş, tam konuştuğumuz saatte Bozdoğan Kemeri dibinde buluştuk…
Öyle bir grup dediğime bakmayın; sadece Hakan, Mert ve Ben…
Yani hepi topu üç kişi olup Erdal, Gökberk, Ata ve diğer arkadaşlar, gerekli olan "veli izin belgesini" tedarik edemedikleri için aramıza katılamadılar. Zaten dün aldığımız güzel bir haber itibariyle Erdal'dan büsbütün umudu kestik. Umarım bizi en kısa zamanda utandırır…
***
Neyse o yağmur yağış altında girip çıkmadık cadde ve sokak bırakmadık.Fotoğraf sanatı adına kendimizce bir şeyler üretmeye çalıştık…
Bir ara yağmur sebebiyle bir eski teras altına sığınıp Mert'in kaybettim sandığı bandanasını bulmasını beklerken tam önümde gördüm…
Mavi Ay yazıyordu…
www.maviaydernegi.org
***
Bir atv aracına iptidai şartlarda basit fakat çok önem arz eden bir giydirme yapmışlardı.
"Kumar, Alkol, Uyuşturucu, Teknoloji Bağımlılığı ve Obeziteyle Mücadele Derneği" diyor…
Üzerinde: "Sigara, kumar, alkol, uyuşturucu, teknoloji bağımlılığı hakkında okullarda, spor kulüplerinde, camilerde, siyasi partilerde, cafelerde, çay ocaklarında, köşe başlarında ücretsiz konferans verilir" yazıyordu…
Hem de "ücretsiz"…
***
Her şeyin bedava olanını arzulayan yurdum insanı Allah'tan daha ne arasın…
Duyarlı ve eli kalem tutan bir vatandaş olarak bunu yazmalıydım…
Hemen bir fotoğrafını çektim…
Eve dönünce internette sitesine girip biraz baktım.
Hasan Bayraktar diye bir beyefendinin ismi çıkıyor…
Kendisini tanımam etmem, irtibat numarası vs her şey orada var…
Kendisiyle belki hiç karşılaşıp tanışmayacağız ama bu gayretini can-ı gönülden tebrik ediyorum.
Umarım ülkemizin geleceği gençlerimizin kötü alışkanlıklara bulaşmaması, bulaşmış olanların bu feci bağımlılıktan kurtulması için büyük katkıları olur…
Ve umarım toplumuzun duyarlı insanları, bu tür girişimleri ve girişim sahiplerini maddi ve manevi anlamda destekler…
***
Benim elimden gelen bu dostlar, kendi tarzıma göre yorumlayıp yazdım…
Bu arada rahat olun Mert, bandanayı kaybetmemiş çantasından çıktı…
Akşamüzeri oldukça yorgun ve ıslak bir şekilde evlerimize ulaşmak için hazırlanıp, bir sonraki fotoğraf gezimizde görüşebilmek dileğiyle vedalaşıp ayrıldık…
23.1.2018
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.