MUTLULUK YOK TEK BAŞINA
Egede şirin bir köye yerleşelim dost. Sırtımızı yemyeşil dağlara verelim, önümüzde masmavi deniz. Baharda tomurcuk tomurcuk sevinçler dolsun içimize. Bahçemizde çiçekler, leziz meyveler, mutlu mutlu sesler çıkartan tavuklar olsun. Bahar çiçekleri gibi gülümsemeler dolsun yüzlerimize. Sımsıcak güneşle şenlensin ruhumuz.
..........
Mal mısın olum sen!!!
Orası Türkiye değil mi? Başına bir şey gelse yanında duracak bir adalet sistemi olmadığını bilmenin huzursuzluğundan nasıl kurtulacaksın köyde? Ayrıca sen nasıl bir adamsın ki ülkede sokağa çıkan gençler öldürülürken, gazeteler kapatılıp suçsuz insanlar bedel öderken kısaca gemi batarken kamarana çekilip mutlu mesut yaşayabileceğini düşünebiliyorsun. Ülkede diktatörlük herkese kan kustururken o şirin ege köyünde kahkahalarla yaşayabileceğini sanıyorsan sadece korkak ve ahlaksız değil aptalsın da.
Ayrıca
Mutlu köy hayatı fantazyalarıyla gidip oralara yerleşenler fırsatçılıkta, yalancılıkta, üçkağıtta İstanbuldaki plaza çakallarına rahmet okutacak bir performans sergileyen köylüleri gördüğünde it gibi pişman oluyorlar ama geçmiş olsun bir kere.
Lan olm pazarda köy tereyağı satan kadının sattığı yağ fabrikadan geliyor. Aynı kadın din iman yemin ediyor kendi ahırındaki ineğin yağı olduğuna. Köy yumurtası dediği şeyin köyden gelmek dışında herhangi bir fabrikadan gelen yumurtadan farkı yok. Kapalı yerde yemlenen tavuğu tarlada otla böcekle besleniyor sanıyorsun ama kadının sattığı köy sütü bile gdo lu yemle beslenen inekten geliyor. O nur yüzlü ihtiyar dağda bayırda inek mi otlatıyor sanıyorsun? Televizyonun girdiği yerde köy mü kalır lan. Uzmanların yüz litre suya bir damla koyun dediği tarım ilacını kilo işi kullanıyor senin saf temiz köylün. Ortada bir köylü vicdanı olmadığı gibi denetleyen bir devlet de yok. Sonra anam niye ellisinde atmışında kanser diye avucunda dev örümcekler gibi soru işaretleri...
Köylülük öyle sandığın gibi romantik bir hayat değil. Normal yolla çalıştığında emeği sömürülen ve karnını dahi doyuramayan köylüler şeytanın atına bindiler çoktan. Masumiyet şehirde yoksa köyde hiç olmaz.
O çok güzel deniz dalgaları, yemyeşil ormanlar, çiçekler böcekler ve köylüler paran ya da sıkı bir gelirin yoksa bir süre sonra sana kafayı yedirtmeye başlar. Üzülürsün.
Özetle kaçarak kurtuluş yok küçük burjuva arkadaşım. Ya hep beraber savaşıp daha güzel bir dünya kuracağız ya da kaçtığımız her delik sadece son nefesimizi vereceğimiz kuytumuz olacak.
Polis jopu yerken kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz diyen kız haklıydı.
Mutluluk yok tek başına. Nereye kaçarsan kaç.
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.