Unutma
"Unut" desem de kalbi parçalarcasına,
Söz geçir kalbine, unutma…
Unutma ki,
Gökyüzünde bir şölen var
Toy var, tören var
Seni, bana saklı gören var.
Unutma ki,
Yalnız bir sevda güneşi değil
Bu yürekleri aydınlatan
Sevdasız iklimlere rahmet damlatan
O gizemli bulutlara
Diz çök, önünde eğil!
Unutma ki,
Gönül vadisinin alp yiğitleri
Hep seni konuşurlardı
Gizli gizli
Bir efsaneydi güzelliğin
Bağlı dillerde
Sonra hep sana açılırdı
O masal diyârının kapıları.
Unutma ki,
Yaşayan bir umuttun
Hiç ölmeyecektin acunda
Kâlû belâ'dan beri yazılıydı
Bahtına kader zincirleriyle
Belki, hiç gülmeyecektin acunda.
Unutma ki,
Gülmek değil var olmak
Varlığın da ertesinde
Yeşeren dileklere "yâr" olmak
Unutma, var olmak değil
Nefes almak.
Unutma ki,
Seni hep düşleyen biri var
Unutma ki, gözlerinde hayâlin
Seni hep bekleyen biri var
Yıldızsız gecelerde, göklerden ağu süzen.
Unutma ki,
Bu gökler benim değil
Bu evren, bu varoluş çabası.
Gönüllerde gülleri açtıran,
"Var"larında ötesinde bir var olan var.
Unutma ki,
Her kavuşma, vuslat değil
Ayrılık var, ölüm var
Beni, sende saklı gören var
Bir ömür sonrası.
Ve toprak hasretimi dindirene kadar…
"Unut" desem de gökyüzünü yırtarcasına,
Dik dur karşımda, unutma…
Telif Hakkı
© Nazmi Sancar Yıldırım
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.