Pazartesi, 12 Aralık 2016

Yılma, Yılmasın, Yılmayalım!

Gizem Yazıcı

Yazı boyutu: + –

Yazdırın

Okuma süresi: 2 dakika (360 kelime)

Öykü

0 yorum

Uyuyan milletlerin ya öleceği ya da köle olarak uyanacağı Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından söylenmiş olduğu gibi tarihin de gösterdikleri neticesinde defalarca doğrulanmıştır. Elimden gelenlerle engelleyemediğim bu kötü gidişte, en azından sesimi duyurmuş olmak bile, dilsiz şeytan olma yükünden kurtulmaya vesile olacaktır. Bu rahatsızlığa ortak olan herkes, uyuyan millet olmaya doğru hızlıca giderken çekilmesi gereken sette birer çakıl taşı vazifesi görecektir.

Türk Devleti'nin beka sorunuyla karşı karşıya kaldığı günlerde durumundan memnun olan veya rahatından vazgeçmeye yeltenmeyen her bir Türk evladı, ucu kendisine dokunduğunda er ya da geç bana hak verecektir.

Bize bu topraklarda hiçbir zaman rahat vaat edilmedi. Süleyman Şah, Ertuğrul Gazi ve soyundan gelen Osman Bey, çileyle ilmek ilmek işlenecek bir nesli burada hakim kılmakta kararlıydı. Nice alpimiz, nice erenimiz bereketi olduğu kadar da belası bol olan bu coğrafyanın basiretle yönetilmesi gerektiğinin farkındaydı. Ceddime şükranlarımı sunarken, aynı zamanda onların yolundan gitmeyi ödev bilirim.

Çileye sahip değil talip olmak, bekamızı yalnız bugün kendimiz için değil yıllar sonra arkamızdan gelenler için de muhafaza edebilmemizin şartıdır. Bugün 2016'da gerçekleşmiş olan yirminci patlamadan sonra sadece bir yıl içinde verdiğimiz şehit sayısı yüzlerle ifade edilirken hala saçını tarayanlar, beka sorunumuzun içte yaşayan sebepleridir. Onca ateş düşen eve rağmen hayatında, yaşadığı ülkede bir değişiklik hissetmeyen, gelecekle ilgili kaygısı bulunmayanlar bir gün neye uğradığını anlamadan amaçsız yaşamları sonlanıncaya dek ülküden bihaber yaşayacaklardır. Dalından kopan yaprağın akıbetini rüzgar tayin edeceği gibi, ülküsüz ferdin rotası da başka güçler tarafından belirlenecektir.

Ülkeyi çıkmaza sokma niyetinde olanlar, ülke üzerindeki emellerini en hassas noktamızdan vurup dikkatimizi başka yöne çekerek gerçekleştirmeye çalıştıkça; biz Türk evlatları metanetimizi muhafaza ederek tarafımızı belli edeceğiz. Taraf olmayan bertaraf olur düsturuyla, yapmamız gereken apolitik olmak değil, safları sıklaştırarak mücadelemizi etkin hale getirmektir. Emelimiz, bedeli misliyle ödenmiş ve hala ödeniyor olan vatan toprağının her karışına aynı kararlılıkla sahip çıkmaktır.

Ne tarih sayfalarına ne de yeryüzüne sığmamış ataların bugünkü evlatlarından yılmalarını beklemek, bir köşeye gizlenip kendini patlatmayı yöntem edinmiş zavallıların avuntularından ibarettir. Düşmanına bile centilmenliği şiar edinmiş bu milletin kök saldığı topraklarda ayrı bir hakimiyet hayali, yalnız arkadan vurmayı bilen bir ahmak sürüsüyle asla mümkün olamayacaktır. Her ne düşünüyorsanız artık ezberlemiş olan bu gençlik, gelecekte söz sahibi olduğunda toslayacağınız ilk duvar olacaktır.

Cihan yıkılsa Türk yılmaz!

Şehitlerimizin aziz hatıralarına saygı ve rahmetle...