YÜZÜK HIRSIZI TAŞIYICILAR

​YÜZÜK HIRSIZI TAŞIYICILAR

Liderlere gözümüzü dikip başka bir yol, başka bir çare görmeyiz ya bazen, meselâ Yüzüklerin Efendisi'nde evet, Frodo yükün taşıyıcısı bir kaptandır ama asıl kahraman Frodo değil, Frodo'nun yaveri Sam'dir. Frodo'nun taşıdığı yükle karşılaşacağı imtihan zaten bellidir ve hem kendisi, hem izleyiciler, özellikle okuyucular önceden uyarılmıştır. Oysa Sam, tüm düşmanlara rağmen, kendi nefsine rağmen, hatta Frodo'ya rağmen Frodo'yu amacının hizasına çekmekle mükelleftir. Yükün en büyüğü işte budur. Üstelik Sam'in beklediği veya olası gördüğü hiçbir maddî karşılık da yoktur. Aslında; Sam'in inancı, itimadı, bağlılığı, adanmışlığı olmasa, Frodo sadece cesur ama cılız bir Hobbittir… Aragorn'u da unutmamak gerek elbette. Hükümdarlık peşinde koşmaktansa, karanlığa karşı mücadeleyi seçmiştir...

* * *

İğrenç bir tezgâhın içine çekiliyor Türk milleti. Yukarıdaki örnekten hareketle, Frodo'dan çalınmış bir yüzük var ve "yüzük bendeyse yüzük taşıyıcısı benim" iddiasındaki birileri yüzüğü götürüp Karanlıkların Efendisi Sauron'a teslim ediyor. Yüzüğü çaldırmış Frodo garibanı çaresiz. Sam ve benzerlerinin ikazları yerini bulmadı, bulmuyor. Saruman'ın münafık ordusuna ise diyecek bir şey yok, çünkü sıfatı belli, münafık! Toplumsal münafık, dinî münafık, siyasî münafık, ahlâkî münafık, en önemlisi millî münafık... Zamanında Çin ajanları bile daha delikanlıca sızmıştı Türk milletinin içine. En azından "Gök Tengri'nin buyruğudur" deyip kandırmıyorlardı insanları.

* * *

Hani demişti ya güzel insan, "güzelliğin beş para etmez bu bendeki aşk olmasa" diye, Sam gibiler olmasa bugünleri göremeyecek şahsiyetleri çamurdan, koltukları balondan beşer nüveleri, yüzük hırsızları Frodo hüviyetinde pozlar vermeye çalışıyor. Sam'in davaya olan adanmışlığını, inancını götürüp Orkların, Goblinlerin, Urukların efendisine ciro ediyor. Bir de küstahça "yüzüğü çaldıysam çaldım, size ne?" naraları atıyor. Smeagol diye tahammül ediliyordu, anlaşıldı ki bildiğin Gollum'a dönüşmüş…

Yüzüklerin Efendisi'nden:

Ne Elfçe'de, ne Entçe'de, ne de insan lisanında bu yaptığı hainliğin karşılığı var! Geliniz dostlar, Entler muharebede! Muhtemelen kendi sonumuza gidiyoruz…