Bugün 11 Kasım 2016... Bu da bir 10 Kasım yazısı değil, 11 Kasım yazısı... 10 Kasımların klasikleşen sözleridir "Atam izindeyiz", "Hasretle anıyoruz", "Olmasaydın olmazdık" gibi sözler... Bazen de özlem şarkılarla dile getirilir "Bir daha gel Samsun'dan" denilerek. Ancak olmazsa olmazımız "Anmak değil anlamak lazım" şeklindeki "Hmm çok doğru" dedirten sözdür. Hatta bu söz söylenince veya...
Ne Yapılabilir?Bugün Allah razı olsun Harun Meral başkanım ile görüştük. Ne yapılabilir Başkanım dedim? Ne yapılamaz ki cevabını aldım. Başkanım bulunduğumuz yerlerde neler yapılabilir konusunda harika fikirler verdi. Bilmem başarabilir miyim?19 Haziran gününden itibaren kendime çevreme büyüklerime aynı soruyu soruyorum: Ne yapabiliriz?Bugün istersek herşey yapılabilirmiş öğrendim.Atalar...
Gittiğinden beri her şey bir tuhaf
Biz beceremedik Atam bu işi
Af dilerim önce, senden büyük af
Biz beceremedik Atam bu işi
Tarihin 9 Kasım'ı devirdiğini bir kesik öksürüğün ardından anladı. Tam o sırada kalbine vatanı, tek kurşun dahi atılmadan düşmana teslim edilen Selanik'in acısı
Kesik bir öksürükle gözlerini açtığında köstekli saatine doğru uzanmak istedi lakin yorganı üstünden kaldıracak o kuvveti toplamakta da zorlandı.Akrep ve yelkovanın hangi sayılar üstünde durduğunun merakını da bir süre sonra üstünden attı çünkü artık o da farkına varmıştı pek önemi de kalmamıştı bunu öğrenmenin.Yarım bir şekilde açılan gözlerini tavana doğru diktiğinde bir insanın gece vakti başına gelebilecek en berbat şey onu da yoklamıştı. Bambaşka bir yerde hayata başlamış şimdi hangi zamanının içinde olduğunu bile bilmediği,bambaşka bir yerdeydi. En son ne zaman böyle hissettiğini düşünmek üzere Tanrı'dan bir müddet daha beklemesini rica edercesine derin nefes aldı.Sarı Mustafa diye kendisine seslenildiği Selanik günlerine gitti, ana kucağının, baba ocağının sıcaklığına atmak istemişti kendini sonbahar İstanbul'unda.En çok da o günleri özlüyordu, belliydi gözlerinin içinden. Sarı Mustafa'nın Kemal'ine doğru çoktan yola koyuldu. Masabaşında yitip giden vatanı için asker olmayı kafasına koyduğu, fırtınalı bir denizin ortasında alabora olmuş bir milleti çekip kurtardığı o yıllara gitti. Ali Rıza oğlu Selanikli Mustafa , Manastır'daki yatakhane yatağını, dolabını da düşünmeyi ihmal etmedi. Anılarını, gençliğini ve çocukluğunu sığdırmaya çalıştığı Manastır Askeri İdadisinin dolabının yerinde şimdi kim bilir ne vardı diye düşündü.
Telif Hakkı
© Umut Dumangür @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
BİZ SENİ BİZİM MAHALLEDENSİN DİYE SEVDİK... Yine takvimler 10 Kasım'ı gösteriyor ve yine akrep dokuzda yelkovan beş de duruyor… ATAM! Sen de söylemiştin, Biz de biliyoruz! Fâni bir insandın… O yüzden kutsamadık seni, Hep ne anlatamaya çalıştın ona baktık… Ne siyaset ne çıkar ne de fitne için kullanmadık seni... Kabrinin başında diz vurarak veyahu...
Hasan'ım sensiz tam 6 sene geçti... "Ve tarih bir gün; aciz içinde şehadete susamış bir ülkücüden daha müthiş bir silahın icat edilmediğini yazmak zorunda kalacaktır" Seyyid Ahmet Arvasi Merhum Arvasi Hocamızın'da yukarıdaki sözü ile bahis ettiği Türk Milliyetçileri yani Ülkücüler ve davalarına olan aşkları tarihte kendine öyle yer edinmiştir ki; "Nefer" mertebesine erişmek ...
Uzun süredir değinmek istediğim ve en az ülke savunması kadar önemli olan bir duruma değinmek istiyorum.
Kültür; bir milleti birlikte tutan, milletin millet olmasını sağlayan değerler bütünüdür. Millet olmayı başarmış topluluklar, bulundukları coğrafyaya kültürleri ile gelmişler ve düşmanlarına benzemeyi reddederek aksine onlara kendi kültürlerini benimsetme çabasına girmişlerdir. Bu çaba bazen şiddet aracılığı ile bazen ise Anadolu'nun Türkleşmesinde görev alan gönül erleri aracılığı ile gerçekleştirilmiştir.
Hep deriz,
İnsanoğlu yaradılış sebebini unuttu diye. Gerçekten neydi o sebep? Bunu çocuklarımıza, çevremize anlatıyor muyuz? Sadece anlatmakla kalmayıp yaşıyor muyuz?
KOCA BİR HAYIR tabiki...
Kendi içimizde savunmalarımız çok. Bizi Yaradanı inandırabiliyor muyuz?
Ya ÖLÜM'ü de düşünüyor muyuz? Yoksa hep bu dünyalık mıyız?
Başımızı yastığa koyduğumuzda her gece uykudayken, vicdanımızı da uyutabiliyor muyuz?
Pişmanlıklar... Pişmanlıklar... İnsanoğlunun tüm dünya hayatı bu işte Pişmanlıklar...
Derviş azığının nefsle sohbeti
Kesmesi yolumuz izimiz olsun
Gönlünün tufanı yıkar her seti
Esmesi yolumuz izimiz olsun