Ayrılık gerçeği düşünce usa
Hâlden anlamaz bir gergeftir yatak
Yalnızlık denilen kavram bir ayağı kırık masa
Yahut ağır bir hasta, yatalak
Henüz dizlerimde çocukluğumu sallıyorken
Dipsiz bir kuyuya
Son sürat inen taşın
Çaresizliğini takındım boynuma
İki zıt kutuptuk
Birbirini çekmesi gereken
Birbirinin zaaflarını bilen iki sinsi katil...
Birbirimizin sınır çizgilerini geçince
Can havliyle
Sonunda anladım
İnsan ta kendisi şeytanın
Karmaşık bir sürecin yamacındayken
Nefsim kulaklarıma öfke fısıldıyor
Sorgusuz aklım karışıyor birden
Jilet,
Zıpkın gibi bir geminin
Evladı olmalı
Ustasıymış işinin
Hiç canımı yakmadı
Bileklerimi doğrarken
Farz et akıl tutulmasıydı yaşadığımız
Sevişmelerimiz, öpüşmelerimiz
El ele gezişlerimiz hep yalan
Farz et ki bir parçası eksik yapbozduk biz seninle
Madem, mutlak suretle gideceğim diyorsun
Durma, git!
Bu sefer tarumar etmeyeceğim kendimi
Hem, sen olmasan da uzayacak yine sakallarım
Fesleğenler sulanmazsa kuruyacak