Siyanürle altın ara
Kapanır mı böyle yara?
Dozerlerle yara yara
Kes ormanı kaz dağları!
Yağmalandı Kaz Dağları!
Dağ yamacının eteklerini kaplayan beton yığınları arasında kalakaldık. Sanki başımızı duvara çarparcasına acımasız sertliklerin arasından geçtik. Su, yalnızlık, şırıltı, verimli topraklar ve yağmurun her gün biraz daha yeşerttiği sahada olabildiğince huzurla dolmak mümkündü elbet, ama o beton yığınları yok mu, işte onlar girmeyecekti aramıza! Kayış kayış sırtımız, kolumuz ve yüzümüze çar...
Oysa ne güzel şarkılar öğretmişlerdi bize çevreye, doğaya, yeşile ve ağaca dair... Ilgaz Anadolu'nun ne yüce bir dağıydı mesela... Tohumlar fidana, fidanlar ağaca, ağaçlar ormana dönmeliydi yurdumuzda oysa... Kestane, gürgen, palamutun altı hep yaprak, üstü alabildiğine buluttu bir zamanlar...Şimdi... Şimdi artık değil... 80 sonrası geçirdiğimiz hızlı kapitalist dönüşüm, tek parti iktida...