İKİ BİN ON YEDİ’NİN SON ŞİİRİ
Bu sene güz erken geldi...
Ateş almaya gelmiş bir komşu gibiydi;
Bir göründü bir yok oldu yaz mevsimi.
İçinden seller akıp geçti alışık olmadığımız…
Yapraklar da erken sarardı, dökülüverdi dalından.
Fukara umutlar gibi…
Tişörtü çıkarıp kaban giyiverdik bir anda.
Ayaklarda dururken henüz parmak arası...
Havalar diyorum;
İyice soğumaya başladı.
Önümüz uzunca bir kış.
Ve arkamız yine çıplak...
Bu arada vergileri iyi yerleştirdi büyüklerimiz.
"Helali hoş olsun...
Yakışır...
Var ki alıyorlar" diyor.
Nihayetinde "yorgan küçük değil, biz büyüdük" uykusunda ahali.
Ayaklarımız o yüzden açıktaymış...
Benzin zirve yapmışmış yine,
Döviz rekor üstüne rekor kırmışmış ne gam.
Öyle ya ekmeği Dolar ile almıyor ki, "Bu millet".
Benzini de zaten hep yüz liralık koyuyor deposuna...
Eğitim-kültür karın doyurmuyor bunlara göre tamam da;
Canlı para kaynağımız turizm sizlere ömür birader…
İşin kötüsü tarım da can çekişiyor, uzun zamandır ölüm döşeğinde garibim...
Sanayi dersen zaten montajdan ibaret…
Fakat Allah için iyi çalıyor Titanik kemancıları.
Kendi araba, uçak, gemi ve silahlarımızı yapıyorlar mahalle kahvesinde.
E tabi müzik hoş geliyor kulağa…
Kimse fark etmeden eğleniyor; kısa bir süre sonra boğulacağını.
Bu güzel ölümler, bu güzel ölümlüler ülkesinde…
Velhasıl;
Buğday, pirinç, Ot, saman derken
Şimdi de beş bin ton et gelecekmiş yaban elden.
Besmelesiz…
Olsun…
Dünya bizi kıskanıyor...
Yahya HOÇUR
12 Ekim 2017
Telif Hakkı
© Yahya Hoçur @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.