O Uslanmaz Çocuk
Yıllar geçip gitse yorgun,
O uslanmaz çocuğum ben.
Geçen ömrüm olsa dargın,
O uslanmaz çocuğum ben.
Düşlerim dağ gibi yüksek,
Dün, bugüne kefil bilsek,
Hislerinden duvar örsek,
O uslanmaz çocuğum ben.
Hiç durmadım bir arada,
Kan akıttım hep yarada,
Geç de görseler, burada;
O uslanmaz çocuğum ben.
Çabuk değer biçer gönül,
Bilse kendi geçer gönül,
Her güzeli seçer gönül,
O uslanmaz çocuğum ben.
Canı veren bıkmış gibi...
Var mı ondan bir nasibi?
Düşmelerin hep galibi;
O uslanmaz çocuğum ben.
Huyum olmuş yakıp-yıkmak,
Çabuk sevip, sonra bıkmak,
Mümkün değil böyle tutmak,
O uslanmaz çocuğum ben.
Sığamam ki yeryüzüne,
Bağlanmışım bir hüzüne,
Koyamaz kimse izine,
O uslanmaz çocuğum ben.
Yaşım bile kini güder,
Etmiş gibi onu heder...
Bende vuku bulmaz keder,
O uslanmaz çocuğum ben.
Bir inancı tutmaz akıl,
Yanlış işe yatmaz akıl,
Zâlim ile derviş takıl,
O uslanmaz çocuğum ben.
Kıyâmetim; aklım benim,
Toprak olur çürür tenim,
Yorulmuşsa da bedenim,
O uslanmaz çocuğum ben...
Telif Hakkı
© Nazmi Sancar Yıldırım
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.