BUNALIMDAN ÇIKIŞ YOLU
Slogan tuzağına düşülmemesi için sadece muhtevayi anlatmak yetmedi. Muhteva ile birlikte icraat da gerekliydi unuttuk. Eylemsiz bir hareketin varabileceği bir hedef yoktu. “Gündüz oturmadan gece uyumadan” diyen Türk Bilge Kağan’ı anlamadık. Aksiyoner bir hareketi pasif duruma getirmeyi başarıyorduk sessiz ve derinden. Evet başarıyorduk. Sokaklar bizim değildi. Sözde karanlık sokaklardan çekiliyorduk ama önümüze kocaman bir çukur koymuşlar onu göremiyorduk. Siyaseten çökerken ekonomik olarak da kötü sinyaller gelmeye başladığında da köşemizde oturup koltuklarımızın rengini düşülüyorduk.
Ülke olarak dolar egemenliği altına girerken ve bir yandan da yoksullaşırken Türk Milliyetçileri olarak yasaklar ve sloganlar cehennemine hapsoluyorduk. Kısacası biz lider doktrin teşkilat bermuda şeytan üçgenine düşmüşken ortalık toz duman oluyordu.
Körü körüne inanmışlığın faturasını çok ağır ödeyip sonra yine sloganlara sarılacaktık. Ve sonra yine sloganlar. Meydanda slogan salonda slogan. Artık sloganlar doktrimiz oluyor galiba bu durum hoşumuza gitmeye başlamıştı. Çizgimiz duruşumuz varlığımız kahrolası SLOGAN’sız olmuyordu. Bağımlılık yapmıştı beynimizde. Bağırmadan nefes aldığımıza inanmıyorduk.
VE BIZ BU HASTALIKLI RUH HALINE ÜLKÜCÜLÜK DİYORDUK.
Başbuğ Alparslan Türkeş “Üreten bir toplum haline gelmedikçe bunalımlardan kurtulmak ve çoğulcu demokrasiyi yaşatmak, hatta ülke bütünlüğünü sağlamlaştırmak bir hayli zorlaşacaktır.” diyor.
Gelin bir iyilik yapın ve bu sözleri dava olarak Türk milliyetçiliği olarak düşünün ve değerlendirin. Son yirmi yıldır dava adına Türk milliyetçiliği adına Turan adına ne ürettik? Ortaya saçma sapan sözler dışında ne koyduk? Bir kaç küçük çırpınış o kadar.
Isyanımız bile yapmacık oluyordu siyasetin haramzadeleri sayesinde.
Bunalımdan çıkış yolu ararken yeni bunalımlar peşimize takılıyordu. Sahte kabadayılar çıkarcı şaklabanlar ortaya çıkıyor yeni siyasette Türk milliyetçiliği hareketinin önü bir şekilde tıkanıyordu. Gücünü milletten alan hareket milletten uzaklaşıyor jakoben bir sıfata buluyordu kendini. Hareket olarak uzun sürecek bir fetret dönemi yaşıyoruz.
Bu dönemden çıkışın tek yolu Türkçü harekettir.
Lider değil KADRO HAREKETİDİR…
Muhabbetle kalın..
Doğan Ay
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.