CÜRET ETTİRMEK ya da ETTİRMEMEK işte bütün mesele bu.
Uzun zamandır siyasetle ilgili çok fazla içerik paylaşmıyorum ancak Almanya ve Hollanda'nın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı takındıkları tavır hakkında bir kaç cümle söyleme gereği duyuyorum.
Elbette Almanya ve Hollanda yaptıkları dolayısı ile en sert şekilde eleştirilmeli, diplomatik olarak verilebilecek yanıtlar en sert şekilde verilmelidir. Bu bir gerekliliktir.
Ancak işin bir başka boyutu daha var;
Bu cüreti nereden alıyorlar ? Onları buna cüret ettiren sebepler nelerdir ?
Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim, Atatürk gibi "DEVLET ADAMLARINA" karşı neden bu kadar cüretkar olmadılar ya da olamadılar ? Bunu bir düşünmek ve bu rüyadan kabusa dönmeden önce uyanmak gerekiyor.
Yeni Osmanlı hayali kuranların, devlet adamı niteliklerinden yoksun yöneticilerinin, tavla zekasıyla satranç oynama ısrarlarının bizi getirdiği yer burası işte.
Kısacası, cüret ettirmeyeceksin. Eğer onlar buna cüret etmek cesaretini kendilerinde buluyorlarsa, sebeplerini onlarda değil kendinde arayacaksın.
Kaygılarımla
Telif Hakkı
© © Cevat Kelle @ tahtaPaod.com | Tüm hakları saklıdır
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.