EKONOMIK GÜÇ VE BİZ
EKONOMİK GÜÇ ve BİZİMKİLER
Kendine hayrı olmayanın kimseye olmaz diye söze başlayalım. " Himmete muhtaç dede başkasına nasıl himmet ede?" diye sorarak devam edelim.
Kişinin hayatını sürdürebilmesi için önce ayakta durması,temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi gerek. Aksi durumda kazanamayan üretemeyen biri olarak asalaklaşır. Asalaklaşma yolu açılınca peşinden modern kölelik müessesi devreye girer.
Bu kural toplum örgütleri için de geçerlidir. Önce ekonomik olarak güç olmak zorundasınız ki söz sahibi olmalısınız. Ekonomik olarak güç sahibi olmayanlar mutlaka köleleşir. Unutmayın ki kölelerin de söz söyleme hakkı sadece isyanlarında olur.
Yoksul toplumlar örgütlenemez. Örgütlenemeyen toplum siyaset kurumunun oyuncağı olur. Bu gün olduğu gibi. Siyasî güç kimin elinde ise toplum oraya kanalize oluyor ve çıkarları için de
"eyvallah" diyor. Yaşadığımız süreç budur.
Türk milliyetçileri olarak örgütlenme sorunu yaşıyorsak bunun temel nedenlerinden biri de ekonomik gücü elimize almamaktan/alamamaktan geçiyor.
Hamaset karın doyurmuyor değil mi?Nutuklarla öğün geçmiyor. Bazı siyasi partilerde her şeyi alkışlayan insanların dün kara denilene bugün beyaz demelerinin nedenlerinden biri de bu değil mi? Toplum ekonomik olarak ipin ucunu bankalara kredi kartlarına vermişse artık o toplumla istediğiniz gibi oynayabilirsiniz. Geldiğimiz nokta budur.
A partisi B partisi ideoloji ilke ilkeli duruş falan filan. Artık insanımızın çoğu için hikaye efendim hikaye. Onun için şakşakçılar ön safta. Görevlerini yapıyorlar koltukları için. Geri kalan şakşakçılar ise nemalanmak derdinde ekmeğin ucundan.
Artık toplum bu noktada. Bu durumu kabullenerek siyaset yoluna bakılmalı. Genel seçimlerden hemen sonra Izmır milletvekilinin " benim hedefim milletvekili olmaktı" demesinin altında da bu gerçek yatmıyor mu sizce?
Biz yıllardır bu güce sırtımızı döndük. Ekonomik gücü görmezlikten gelerek mücadeleye devam dedik ama geldiğimiz nokta yanıldığımızı gösteriyor. Ekonomik güç olmadan bu ülkede siyaset olarak bir şeyleri değiştirmek ve başarmak imkansız.
Yazının başında dediğim gibi kendine hayrı olmayanın başkasına nasıl hayrı olur? Himmete muhtaç dede başkasına nasıl himmet ede derler ya işte tam öyleyiz.
Öncelikle bir yolunu bulup ekonomik olarak gücün içine dahil olmalıyız. Başka kurtuluş yolumuz da yok. Binlerce mağdurumuz var onların aileleri var okuyan evlatları var ama bizde güç yok sağa sola yalvarmakla günümüz geçiyor…
Doğan Ay
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.