HAREKET OLARAK ÖNCELİĞİMİZ NE?

"Kanadalı ünlü doktor william Osler , montreal de tıp fakültesine devam ettiği yıllarda derslerinde başarılı olamayacağını ,iyi bir doktor çıkamayacağını düşünüp üzülüyordu. Doktor oldu aynı üzüntü ve endişeler kendisinde devam etti fakat bir gün ingiliz tarihçi Thomas Carlyle'den okuduğu bir cümle onun tüm hayatını değiştirir Öldüğü 1919 yılına kadar tüm dünyanın adını saygı ile andığı bir doktor olmasını sağladı. William Osler in hayatını değiştiren o cümle şu idi: Bizim hayatımızdaki en önemli işmiz ,belli belirsiz ,puslu şekilde uzaklarda bulunan şeyleri görmeye çalışmak değil ;gözümüzün önünde apaçık halde duran şey için ne yapacağımıza karar vermektir."  

   Hareket olarak önümüzdeki en büyük sorunun adı: Gözümüzün önünde apaçık halde duran şey için karar verememek. Hep uzakları görmeye çalışıyoruz ama bir türlü gözümüzün önünde duran sorunu göremiyoruz/görmek istemiyoruz. Şimdi bırakın  nizam-ı alem demeyi. Bırakın hedef Turan diye hamaset yapmayı. Elbette hedef Turan. Elbette Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi ulaşılacak kızıl elma. Lakin bunun öncesi yok mu? Bulunduğumuz coğrafyada iktidar olmadan bu büyük hedeflere nasıl ulaşacaksınız? 

   Demek ki önce önümüzdeki engeli ortadan kaldırmalıyız. 

   Önümüzdeki sorunun adını koymadan o soruna çözüm de bulamayız. Oysa ortada bir sorun varsa mutlaka bir de çözümü vardır. 

   Şimdi biz öncelikle hareketin sorununun adı koymayla işe başlamalıyız. Sorunumuz ne sizce? İktidar olmadan hedeflerimizi nasıl gerçekleştireceğiz? İktidar olmanın da iki yolu var demokrasi içerisinde. Birincisi siyasi parti aracılığı ile iktidara ulaşmak. İkincisi kadro yetiştirip bir siyasi parti içerisinde bulunarak devlet yönetimini ele almak. İkincisi riskli. Yetiştirdiğiniz ekibin yerleştirdiğiniz siyasi yapının içinde eriyip davayı unutma ihtimali var. Sivil toplum örgütü ile tek başına iktidarı ele geçirmek bir hayli zor görünmekte. O zaman yapılması gereken güçlü kadrolar ile siyasi parti. Siyasi parti ile iktidara ulaşmak için uzun bir süre gerekiyor. Uzun ve çetin bir mücadele. Bugün yaşadığımız sorunun temeli bu Iki yoldan hangisini tercih edeceğimize karar verememiş olmamızdan kaynaklanıyor. 

   Biz ne istiyoruz? Adam gibi Türkiye gerçekleri ile örtüşen bir cevap bulalım. Hamaset olmasın. Amacımız ne? Bu amaca ulaşacak yol yöntem ne? Daha doğrusu ortaya konulacak yeni bir yol var mı? Slogan yok yineleyeyim. Hareket olarak önceliğimiz ne? İçinde bulunduğumuz dağınıklık mı yoksa içine düştüğümüz kavram kargaşası mı? 

Buyurun meydan hareketin öncülerinde. Sosyal medyada ahkam kesmek kolay onu ben de yapıyorum. 

Elinizi taşın altına koymak için ne bekliyorsunuz?

Tanrı Türk'ü korumayacak ona göre… 

Doğan Ay