KAVRAMLAR VE BİZ

​KAVRAMLAR VE BİZ

Türkçülük ülküsü bizden amansız bir vazife ahlakı istiyor. Biz bu ahlak anlayışına sahip miyiz?

Yaptığımız işi en güzel biçimde yapmak yaptığımız işin en iyisi yapmak birincil göreviniz.

Biz ne durumdayız?

Türk milliyetçileri olarak bize gelince her noktada olduğu gibi kavramları anlayış ve yorumlayışımız konusunda da kaos ortamı yaşıyoruz. Her önüne gelen keyfine göre kavramlara şekil veriyor. Aslında DAVA NEDIR konusunda bile ortak bir fikrimiz yok. Şuursuz kargaşalık mı desek bunun adına bilmem?

Aynı davanın temsilcileri arasındaki büyük fikir ayrılıkları görüş farklılığı kelimenin tam anlamıyla MILLI BIR ANARŞİ olarak karşımızda duruyor. Birçok konuya bakış açımız ele alış tarzımız farklılık gösteriyor.

Öncelikle ÜLKÜCÜLERİN kafasında bir DAVA birliği bir tek DAVA şuuru yerleşmelidir. Aksi hâlde her kafadan bir ses çıkar ve çok sesli koro olmaya devam ederiz.

Milliyetçilik nedir, ne değildir? Türk kimdir kim degildir? sorularının cevabının öncelikle açık olması gerekir.

Türklük kavramından ne anlıyoruz?

Seküler düşünen bir arkadaşımız Türkçü olabilir mi? Din Türkçülük davasının neresinde? Sadece kendi inandığımız din mi geçerli bu davanın içinde?

Dünyaya nizam vermek sizin için ne ifade ediyor?

Siyasal zemin dışında kalarak Türkçülük hareketi ile uğrunda ölümü göze aldığımız Türk milletine nasıl hizmet edeceğiz?

Milli değerler manzumesi Türk tarihi Türk kültürü nedir?

Sorular sorular sorular…

Şimdi her kafadan bir ses çıkacak. Herkes sadece kendi doğrularını doğru olarak kabul edecek. Çünkü bugüne kadar böyle oldu bugünden sonra da böyle.

Davada birlik sağlamak adına önce kavramlara yüklediğimiz anlamlar konusunda ortak noktayı bulmak zorundayız. Buna ister yeniden yapılanma adını verin ister yeni misyon veya vizyon. Yolu doğru çizebilmek için yolu doğru okumak ile işe başlamak gerekiyor. Yolu doğru okumanın da tek yolu kavramlara ortak bakabilmektir. Olaya particilik gözüyle bakmadan yeniden yapılanma yeniden küllerinden doğma vaktidir.

El ele vererek gönül köprüsü kurarak tek çatı altında toplamazsak yarın diye bir kavganız yok demektir…

Muhabbetle efendim.

Doğan AY