Lidere İtaat Dışında Ülküsü Kalmayanların Acizliği
Türkiye'de muhalefeti şiddetle susturmaya çalışmak artık sıradan bir olay oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da ortağı Bahçeli hakkında kim biraz incitici ve sert konuşsa ya evinin önünde ya da arabasında kalleşçe şiddete maruz kalıyor.
Kalleşçe diyorum. Çünkü savunmasız bir insana hiç ummadığı bir anda sopalarla, silahlarla 5-10 kişiyle saldırıp sonra da kaçmak mertlik, delikanlılık değil kalleşliktir.
Bu kalleşliklerin sonuncusunu geçtiğimiz gün 3 kişi daha yaşadı. Gelecek Partisi Genel Başkan yardımcısı Selçuk Özdağ, Gazeteci Orhan Uğuroğlu ve Ülkü ocakları eski başkanı Afşin Hatipoğlu
Bu üç ismin ortak özelliği yakın zamanda Bahçeli'yi ve MHP yi eleştirmesi…
Sonuç? Lideri eleştirirsen sopayı yersin.
Artık siyaseti böyle mi konuşacağız? Fikirlerimizle mücadele etmek yerine yumruklarımızla mı mücadele edeceğiz?
Kim daha sert yumruk atarsa o mu haklı olacak?
Hayırdır? Nereye gidiyorsunuz? Elindeki tek silahı kalemi ve aklı olan insanlarla akıl ve fikirle mücadele edemeyecek kadar aciz misiniz?
51 yıllık bir ülkücü hareketin geldiği son noktaya bakın.
Soruyorum. Sizin ülkünüz nedir? Hangi hayalin peşinden koşuyorsunuz?
Görüyorum ki 51 yıl sonunda elinizde kalan tek ülkü ''Hareketin liderine laf söyletmeyiz ulan'' olmuş.
5 bin insanın uğruna can verdiği bir dava ''lider-teşkilat-doktrin'' üçlüsüne sıkışmış ve tek derdi lidere laf söyletmemek olmuş
Milliyetçi Türkiye, Turan hayali falan onları hiç konuşmuyorum bile. Onlar çoook geride kaldı.
Siyasal İslamcı bir iktidarın peşine takılıp ''Bizden başka herkes hain'' parolasıyla herkese hakaret et, herkese küfret, herkese parmak salla, ses çıkaranın kafasına yumruğu vur
Bu yöntemle nereye kadar devam edeceğinizi sanıyorsunuz?
Türk Milleti böyle yöntemlerle korkmaz, içine kapanmaz, boyun eğmez. Siz kendinize Türk diyorsanız, bozkurt diyorsanız biz de Türk'üz unutmayın.
Bu yaptıklarınız sadece iktidardan gidişinizi biraz daha hızlandırır o kadar.
2 sene öncesini hatırlayın. İstanbul seçimlerini iptal ettirip zorla kazanmaya çalıştınız. 807 bin oy fark yediniz
Bugün muhaliflere uyguladığınız şiddet yarın size 2 milyon oy farkı olarak dönecek.
Çünkü millet aç, millet öfkeli, millet geçinemiyor.
Siz milletten kopuk şekilde devletin bekası, yerli ve milliyiz, vatan millet Sakarya derken millet iş, aş, ekmek diyor.
Artık halkla bir bağınız kalmadı. Halkın sesini duymuyorsunuz. Halka vaad edebileceğiniz somut bir vaadiniz de kalmadı
Geriye kalan şeyler milli, manevi sömürü ve sokak şiddeti
Bu yolun sonu ilk genel seçimde sandıkta dibe vurmaktır…
Ülküsüz ülkücülüğün sonucunu seçimlerde Türk Milletinden göreceksiniz… Hiçbir yumruk, milletin sandıkta atacağı yumruktan daha güçlü değildir.
Size bugün sahip olduğunuz gücü nasıl verdiyse almasını da çok iyi bilir.
BARIŞ ATAGÜN
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.