NE OLUR...
Ne olur, siyasi geçinenlerin zırvalıkları ile uğraşacağımıza, çevremizde bizden yardım bekleyen sorunların üstesinden nasıl geleceğimize kafa yorsak?
Sosyal projeler geliştirip komşumuz aç mı yok mu diye baksak ne güzel olur değil mi? Tutturmuşuz ucuz bir yol siyaset diye. Ömrümüz iki üç kişinin şahsı ihtirasları ve kaprislerini savunmakla geçiyor. Birileri keselerini doldururken birileri karnı aç yalın ayak siyasetçi savunmasında. Neymiş dindarmış neymiş milliyetiymiş neymiş sosyal demokratmış. Bir kalemde çiziniz efendim. Hepsinin derdi tasası kendi çıkarları.
Ne olur siyasetin bencil çıkarcı anlayışından sıyrılsak da bu dağınık vurdumduymaz keşmekeşin içinden nasıl çıkarız diye düşünsek.
Ne olur sahsi ikballer ile birbirine göbekten bağlı yaşayan tiplerden kurtulmanın yollarını arasak.
Ne olur ülküdaşlık edebiyatını değilde ÜLKÜDAŞLIK HUKUKUNU yaşatma mücadelesi versek..
Ne olur sloganlardan kurtulup sorunlara karşı ürettiğimiz çözüm yollarını tartışsak.
Ne olur yeni putlar oluşturmadan yaşamayı öğrensek. Siyasî yapıları putlaştırmaktan kurtulamadığımız sürece boşuna uğraşıyoruz. Derdimiz ne bilen var mı?
Ne olur kişileri tartışan küçük beyinlerden kurtulup fikirleri tartışan bireyler olabilsek.
Ne olur genel başkanlara kul olmadan parti binalarını kıble gibi algılamadan parti amblemlerinde sır aramadan yaşamayı seçsek.
Ne olur birbirimizi kırmadan dökmeden tartışma kültürüne kavuşsak.
Ne olur her eleştiriye her eleştiri yapana hain gözüyle bakmasak.
Ne olur ahde vefayı unutmasak.
Vefayı yaşarken hayatımızın mihenk taşı yapsak. Sadece ölümle sınırlı kalmasa vefamız.
Ne olur birbirimizi sevmeyi birbirimize katlanmayı öğrensek.
Ne olur dün hikayelerinden kurtulup yarın diye başlayan düşünceler ortya koyabilsek.
Muhabbetle efendim..
Doğan Ay
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.