NİHAYET ÇOCUK DOĞDU...

abd_ermeni

Her 24 nisanı sancılı bir şekilde bekleyen bir Türkiye...
Amerika başkanları acaba sözde soykırım ile ilgili nasıl bir mesaj verecek.

Yok mesajı çağrıştıran bir cümle kurdu.
Yok efendim lafı eveledi geveledi türünden, kendimizi kandıranteselli içerikli sözlerle kendimizi oyaladık..
Hiç şunu düşünen, ya da söyleyen olmadı...

Ya bizim içimizde evelemeden gevelemeden, ‚ben Ermeniyim' diyen yüzbinler sokakalara indi.
Basın ve sanat çevresi hep alkış tuttu ve adeta yer yerinden oynadı.
Peki o zamanları iktidar ne yaptı?
Vatan sever avına çıkmıştı. Hiç kimsenin sesi çıkmıyordu. Sözde vatan sever siyasiler bile dilini yutmuş, tiyatroyu hayran hayran seyrediyorlardı.
Ermenilere soykırım yapılmıştır diyen siyasi partiler ve sözüm ona müslüman kesimler var.

Biz kendi insanımıza anlatamadığımız tarihi gerçeği elin Amerikasından bekler olduk.
Yazık...
Biz önce doğruyu söyleyen bilim adamlarına kıydık.
O vatansever bilim adamlarına ekranları kapattık. İktidarlara yağ çeken liboşları her gün ekranlara çıkararak, bölücü unsurlara methiyeler dizen sözler, ağıtlar söylettik.
Böylece kök saldılar, güç kazandılar..

Hatırlayın Süleyman Demirel ve Turgut Özal kavgasını..
"Bush en çok beni seviyor, yoo en çok beni..."
Boğaz Köprüsü'ne 60 metre uzunluğunda asılan devasa Bush posteri...
Amerikaya olan bu hayranlıklardır bizi bitiren.

Hani sözdür;
"Ağacın kurdu kendindendir.." bizi Amerikan sevdalı liderler, siyasiler, gazeteciler, yazar çizer takımı mahvetti.
Buna bir de son yirmi yıldır dini görünümlü cemaatleride eklersek, durum daha netlik kazanır kanımca.

1980'den beri Türkiye'deki ihtilallerin hepsinin Amerika tarafından organize edildiğini her fırsatta söyledik durduk.
En acısı da seksen ihtilali oldu. Beşbinin üzerinde sadece ülkücünün ölümüne sebep olan bir ihtilal...
Bir o kadarda soldan ölenleri düşünürsek; Amerika kardeşi kardeşe kırdırarak, kendi çarkını döndürmüş durmuş.
PKK'yı kurulduğu günden bu güne kadar, hep Amerika destekledi, bizi bize kırdırdı, kırdırıyor hala..
İşid, El-Kaide, El-Nusra, Taliban, İslami Kardeşler ve daha niceleri... Amerika tarafından kurularak finanse edilerek, bizim ve İslam ülkelerinin başına bela edildiler.
Hepsi de kuruluş amacına hizmet ederek başarılı oldular.

PKK ile bizim gerek ekonomik, gerek insan kaybı açısından büyük kayıplarımız oldu.
Taliban ise Afganistanda güç sahibi oldu ve durum ortada..
Işid ile Suriye yok olup bitti..
Durum burada da ortada.

Hizbullah her ne kadar İran yanlısı gibi gözükse de; hep Amerika'nın arzularına hizmet etmiştir.
Saddamın düşürülüşünde, Beni Sadrın bir gecede İngiltere'den Iraka getirilişini hatırlayın.
Haşdi Şabi, Ketabi, Bedir örgütü, Asaib ehl el hak gibi örgütler her ne kadar İran merkezli gibi görünse de, Amerika'nın örgütlediği terör örgütleridir. Irak'ı yıkan bu örgütler değil miydi?
Tarihin en büyük kadın iğfalleri burada yaşanmadımı? Milyonlarca insanlar burada öldürülmedi mi
İslami Kardeşler örgütü ile en başta Mısır'da Amerikanın arzularına hizmet ettiğini, zaten ayen beyan herkes görüyor.

Yani Amerika uzak doğu ve orta doğuda duruma, insanları birbirine kırdırarak egemen oldu hep.
Ama tabiki bu emellerini gerçekleştirmek için hep demokrasi dedi durdu.
Demokrasi gelecek dediği ülkelere bir bakın..
Suriye, Irak, Mısır, Afganistan, Güney Amerika ülkeleri, tabiki bir türlü huzur bulamayan tüm
Ortadoğunun geneli..

Ama bunlar tabii ki Amerika'yı mutlu etmeye yetmiyor..
Amerika'nın Türkiye'yi mutlaka bir şekilde ters köşe etmesi gerek. Ortadoğu'da kilit rolü olan
Türkiye'nin mutlaka Amerika'nın yüzde yüz kontrolünde olması gerek. Sadece iktidarlar yetmiyor.
Halkınıda bir şekilde kendine kul etmesi gerek. Onun için her yol mübah..
Deniyor da zaten..

Ama bize hep dost, müttefik Amerika masalı anlatıldı..
Sağolsun iktidarlar da Amerika'yı hiç kırmadılar. Her dediğini harfiyen uyguladılar.
Çok güvendik..
Amerika biza baba dedik..
Amerika bizim can dostumuz, Kore'deki silah arkadaşımız vs vs ..
Ama şunu hiç görmedik, ya da görmek istemedik. Amerika hiç kimseye dost değil.
Dünyanın en kaypak, kahpe devletidir.
Nato'daki müttefikimiz..
Müttefik bir ortaklık paktıdır ve herkes için şartlar aynı, eşittir..
Ama ne zaman konu Türk Yunan ilişkisine geldimi ambargoyu bize uygularlar..
Yani eşit şart yok ve sadece bir Türkiye karşıtlığı ve Türk düşmanlığı yatar.
Türkiye'yi güçsüz ve etkisiz hale getirmek için, bazı kıytırık azınlıkların arkasına takılmayıda bazan hiç ihmal etmiyor.
Başta da dediğim gibi 24 Nisan'ı hep bir endişe ve sıkıntılarla dolu bir şekilde belledik durduk.

Oh be sonunda camii avlusuna bırakılan bebek doğdu.
Biden efendi hiç eveleyip gevelemden katliam dedi bizi de bu sancılı bekleyişten kurtardı.

Artık ne olacaksa olsun..
Ama biz boş mu duracağız?
Durmamalıyız...
Mesela Amerikanın yaptıklarını tabiri caizse kapı kapı gezerek anlatmamız gerek.
Hiroşima'yı, Afganistan'daki kırımı, Irak'taki tecavüz ve katliamları, Suriye'deki katliamları, Güney Amerika'daki zulümü…
En önmelisi Amerika'nın sahibi, yerlisi olan Kızılderililerin yok oluşunu, mutlaka anlatmamız gerek.
Sözde değil..

Bu iş için özel ekipler kurularak devlet destekli, sadece Amerika'nın zulmü konulu çalışmalar yapacaklar.
Bu iş için de tabii ki milli devlet ve milli düşünen kadrolarla olur..

Aksi halde şeyhin ve onun avanesinin arkasına takılan kadrolarla olmaz. Çünkü zaten onlar
Amerika'nın kontrölündedirler. En büyüğü de zaten orada oturmuyor mu?
Kısacası ben Biden'in açıklamasına hiç kızmadım. Bu lanetlayin uyduruk masal her sene gözümüzün içine sokuluyordu. Haliyle bizimkileride adeta sıtma nöbeti tutuyordu..
Kurtulduk biz artık bu korkudan…
Artık silkilip kendimize gelmemiz gerek..

Ey Türk titre ve kendine dön !!

Haki Korkmaz

Stockholm

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

Düşünmek ve Konuşmak üstüne
SOYKIRIM ABD VE TÜRKİYE

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin