Ben Seçtim Başkan Aldı, Çilesi Bana Kaldı
Parasına göre Vekil adayı çıkartanlara ses çıkartmadığımız için üç kuruşa satıldık!
Türkiye'de vekil adaylarına partisinin sorduğu sorular
* Kaç Seçim Bürosu açarsın
* Milletin kafasını bangır bangır müziklerle şişirecek ses sistemli kaç aracı giydirirsin
* Nereleri bayrakla donatırsın.
Yedirmesi, içirmesi ise ekstrası.
Birde her gittiğin teşkilata bağışta bulunman gerek.
Yani bizim vekil seçtiğimiz falan yok arkadaş. Biz hali vakti yerinde, birbirinin neredeyse kopyası bir çok bay ve bayanı meclisin içine tıkıyoruz.
Çünkü sistem bunu emrediyor.
- Milletvekillerinin hepisi mi idealizmden uzak olan insanlar, idealist olanları yok mu?
Var tabi ki onlar kısa zaman önce meclis oylamasında kendilerini gösterdiler.
Tabi ki sayıları yetersiz kaldı.
Peki çözüm ne?
Bence bu işin tek çözümü var. Oyunun hakkını arayacaksın!
Milletvekili, Parti Genel Başkanından korktuğu kadar senden korkmuyorsa, o işte aksaklık var demektir.
Senden korkmaz!
Çünkü onu oraya oturtan Partinin Genel Başkanı, sen sadece aracısın.
Senden korkması için ona partin kafana yatmayan ir icraata onay verdiğinde, semtinde kiteşkilatına gerektiği yerde, gerekli baskıyı yapabilmen gerek. Yani diğer seçim de ondan yana oy kullanmayacağından emin olmalı. Hatta bu baskı öyle olmalı ki il ve ilçe başkanları da koltuğunun garantisinin olmadığını anlamalı.
Yoksa birisi dün söylediğini bugün yalayıp yutar, diğeri ise mecliste verdiği oyun rengini Genel Başkanına göstermek için kırk takla atar.
Atatürk'ün "Milletvekili maaşları öğretmen maaşını geçmesin" demesinin sebebi budur.
Milletvekiliği böylesine cazip hale gelirse ve seninde oyunun hakkını aramak gibi bir alışkanlığın yoksa, memleket işte böyle batağa doğru sürüklenir.
Ülkemizi ve onunla beraber ülkemizin en köklü partilerinden birisi olan MHP'yi bu noktaya getiren bu sistemdir.
Allah var MHP tabanı meclis oylamasının çok öncesinde uyanmıştı ama ne yazık ki son pişmanlık her zaman fayda etmiyor.
Taban "Hayır" dedi, Genel Başkan "Evet".
MHP Milletvekillerinin çoğunluğu koltuklarının sahibini dinledi.
Tahminimce açtıkları seçim bürolarını, giydirdikleri arabaları düşündüler.
Ölçüsünü maddiyatın belirlediği bir sistemde manviyat aranmaz. Kaybedeceğimiz muhakkaktı ve kaybettik.
İnşallah sandıkta kazanacağız. Başka alternatifimiz kalmadı.
Sonrasında ise ilk mücadelemiz Siyasi partiler Kanununu ve bu Vekil seçme seçtirme sistemini değiştirmeye yönelik olmalı.
Yoksa er geç yine başa döneriz.
İdeoloji sahibi olmak ayrı şeydir, partizan olmak ayrı şey. İdealizmin yerine partizanlığı koyan toplumlar her zaman kaybetmeye mahkumdur.
Artık partizanlığı bırakacağız.
Bundan sonra geriye adım atmak gibi bir lüksümüz yok.
İleriye nasıl yürüneceğini ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk bize yıllar öncesinden anlatmıştı.
Okan KİLİT
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.