Rabbini, Ceddini, Haddini Bil - Dünya Sana Muhtaçtır
"Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar
Uyan ey yâreli şîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten"
Böyle diyor Namık Kemal, her beyiti mısra-i berceste olan, Türkçe'mizin en güzel şiirlerinden Hürriyet Kasidesi'nde. Bu Ramazan'a bir başka hüzünle girdik. Dört bir yanımız ateş çemberi. Yemen, Kudüs, Kerkük kalbimizi kanatıyor. Esir Türk illeri: Kırım, Karabağ, Doğu Türkistan, gönlümüzde onulmaz birer sızıdır. Yaralı aslanın heybetle gezindiği güzelim topraklar çakalların insafına kalmış, ağlıyor. Arş-ı âlâ bunca mazlumun ahına nasıl dayanır? Gün gibi ayandır ki başka kimseyi değil, dünya yine Türk'ü bekliyor. Hem Karadeniz hem Akdeniz, hem Hazar bayrağımıza bakıp çırpınıyor. Bölgemizde huzur, adil bir Türkiye'nin zenginleşip yükselmesine bağlı. Bu ise bizim; sen, ben, o, hepimizin, işimizi doğru yapmamıza, çalışkan ve dürüst olmamıza bağlı. Elimizdeki işi doğru yapmıyorsak ve yüksek seciyeli değilsek söylediğimiz her şey laf ü güzaftır. Evet genç kardeşim, önündeki ödev dünyayı kurtaracak. Sen ey memur! Masandaki işi özveriyle yaparsan Kudüs özgür olacak. Ey mühendis! Uğraştığın projeyi birinci kalitede üretirsen Turan kurulacak. Ey işçi, akademisyen, bankacı, manav! Dürüst olursan, saygılı ve edepli olursan, fuzuli işlerde kaybolmazsan, kitap okursan Kerkük ve Halep yine huzurlu ve aydınlık olacak. Her şey senin -başkasının değil, yalnızca senin- elinin emeğine bağlı.
"Biz ol âl-i himem erbâb-ı cidd ü içtihâdız kim
Cihangirâne bir devlet çıkardık bir aşiretten"
Türk'te en ışıl ışıl erdem cevheri, zannedilmesin ki hakir oldu diye kaybolmuştur! Bu öz, dünyanın bütün milletlerinden daha güçlü bir şekilde bizde mevcuttur. Ne yazık ki bu parlak hazineyi örten toz-toprak da başka hiçbir yerde görülmemiştir. Bir çiçeğin üstüne yığılan moloz gibi ağır ve acımasız olan bu gaflet örtüsü öyle kasvetli, öyle boğucudur ki değil çiçeğin kokusu, çığlığı bile onu aşamamaktadır. Viran ormana can katmak için çırpınan gül, kendisini boğan za'f sarmaşığını biçip atmalıdır. Gül, o enkazı deldiği gün seng-istan gül-istan olacaktır.
"Kaza her feyzini her lutfunu bir vakt için saklar
Fütur etme sakın milletteki za'f u betaetten"
Ümitvar olacağız, ahlaklı olacağız, çalışkan olacağız. Allah'tan başka hiçbir şahıs ve otoriteyi rab bilmeme şuuruyla, mazide yarattığımız yüksek medeniyeti tanıyacak, edep ve erdemin her yükselişin yegane anahtarı olduğu idrakinde olacağız. Kısaca rabbimizi, ceddimizi ve haddimizi bileceğiz. Tuttuğumuz oruçların bizi daha yüce insanlar yapması duası ve dünya mazlumlarının bize yüklediği sefer görev emrini ikmal etmeye bir an önce koşmamız temennisiyle, Ramazan'ımız mübarek olsun.
"Senindir devr-i devlet, hükmünü dünyaya infâz et
Hüdâ ikbâlini hıfzeylesin hür türlü âfetten!"
Görsel referansı: Ömer Şahin, http://omersahin.istanbul/images/omersahin7.jpg
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.