SABOTAJLAR ÜLKESİ TÜRKIYE
Çok vurdum duymaz olduk.
Ya da, klasik deyimi ile, balık hafızalı olduk.
Ya ülkemizde olan olayları ciddiyetini kavrayamıyoruz, ya da kavrasakta ‚adam sende…' deyip geçiştiriyoruz.
Kafa yormak, azıcık düşünmek bize büyük bir yük gibi geliyor. Toplum olarak tam anlamıyla bir umursamazlık çamurunda boğuluyoruz.
3 mart günü Tatvanda düşen helikopter kazası bana basit bir kaza gibi gelmedi. Ya da ne bileyim ülkemizde o kadar çok şüpheli kazalar oldu ki, bundanda şüphelenmeden duramadım.
Ülkemizde meydana gelen yakın tarihte meydana gelen ve hepimizin gayet iyi hatırlayacağı bazı kazaları sizinle paylaşmak istiyorum. Emin olun sizde benim kadar şüphede kalacaksınız.
Eski Jandarma genel komutanı merhum Eşref Bitlis.
Elinde bir dizi dosya ile Diyarbakıra gidecekti..
"..PKK yı bitireceğim.." demişti. Yiğit bir vatan evladı. Ülkesini seven ve bu milletin ona verdiği misyonu çok iyi bilenve bu şuurda olan bir asker.
17 şubat 1993 günü bineceği helikoptere yapılan ufak bir müdahale ile helikopteri Ankaradan çok uzağa gitmeden düştü ve şehit oldu.
30 Kasım 2007...
Ispartada düşen uçakta adeta Türkiye'nin beyin takımı yok edildi. Türkiyenin en önemli çekirdek fizikçileri düşen bu uçakta şehit edildiler. Uçakta kim vardı?..
Nükleer fizikçi Engin Arık, Fatma Şanel Boydağ yanlarındaki dört asistanları ile şehit oldular.Engin Arık kurulacak hızlandırıcı sistemle Toryum elementini, Uranyum 233'e dönüştürülecekti. Engin Arık Türkiye'debunun nasıl yapılacağın bilen tek kişi idi.
Amerika Ortadoğu'da İsrail karşında başka bir nükleer güç istemediğini göz önünde bulundurursak bizimbu vatan sever ilim adamlarımızın nasıl yok olduğunu zannederim anlarız.
Aselsanda öldürülen genç Mühendisler..
Altı ay içinde dört mühendis öldürüldü.
İlki 4ağustos 2006…
Hüseyin Başbilen…
31 yaşında 4 ağustos 2006 günü özel aracındaboğaz ve bilekleri kesilerek intihar süsü verildi. Olay mahalinde bir damla kan yoktu.
Proje sunumuna bir gün kala öldürüldü ve projenin kayıtlı olduğu flaşbellek kayıp...
Ikincisi 16 ocak 2007…
Ali Ünal 30 yaşında17 Ocak 2007 kafasına yediği tek kurşunla hayatını kaybetti. F16 uçaklarınınmoderinizasyonu, komuta kontrol ve şifreleme sistemleri üzerinde çalışıyordu..
Üçüncüsü 26 ocak2007…
Evrim Yançeken oturduğu binanın 6. Katından düşerek öldü. Başbilen ve Ünal gibi askeri projeler üzerinde çalışıyordu.
Dördüncüsü 7 ekim 2007…
Burhanettin Volkan…
Bando okulları komutanlığında, nöbetçi subay odasında ölü bulundu. Vizör marka silahla intihar ettiği söylendi.
Beşincisi 10 mayıs 2008…
Zafer Oluk
Askerde elektrik çarpması sonrası ödü. Kendisi yazılım mühendisi idi
Altıncısı 25 ocak 2012…
Hakan Öksüz…
Eskişehir yolu üzerinde geçirdiği şüpheli bir trafik kazası sonrası öldü.
Kendisi mikro elektronik güdümve elektro optik grubuprojesindeçalışıyordu.
Yedinci 16 ocak 2015…
Erdem Uğur…
Ankarada evinde gaz zehirlenemsi sonucu ölü bulundu.
Kendisi manyetik alan konusunda uzman olan Uğur, F16 savaş uçakları, İHA, tank ve savaş silahları gibi milli projede görev yapıyordu…
Bu kadar önmeli projelerde görev almış kişilerin, hep kaza sonucu ölmesi sizce normal mi? Yani bu ölümleri normal görmek için aptal olamak gerek.
25 mart 2009 günü Maraş Göksun Keş dağındaki helikopter kazası...
Muhsin Yazıcı oğlu partili arkadaşı ile bir gazetecinin öldüğü helikopter kazası..
3 mart 2021...
Tatvanda düşen helikopterdeki vatan evlatları.
8. Kolordu komutan korgeneral Osman Erbaş ve beraberindeki 10 yiğit…
Bölgeyi çok iyi tanıyan bir komutan ve berberindeki silah arkadaşlarıda tıpkı ötekiler gibi bir basit kaza sonucu öldüler. Bizler oturduğumuz yerde bu kazalarım basit bir kaz olmadığın, ufak bir beyin jimnastiği ile sezebiliyoruz da; baştakiler hiç mi düşünmüyorlar?
Galiba onların boyunu aşan o kadar çok şey var ki, yakayı kaptırdıkları için, işin içinden çıkamıyorlar. Askeri birlik içinde senin en önemli bir mühendisin kafasına kurşun sıkılarak öldürülüyor ve kimse görmüyor. Bu şu demek iliklerimize kadar giren bu ihanet şebekeleri her yerde vatan evlatlarını katletmekten geri durmuyorlar. Kozmik odaların dumanını atarlar, hükümetler kuraralar, Cumhur başkanlar seçerler, Başbakanlar seçerler ve sende ben seçtim, ya da halk seçti diye kasıla kasıla gezersin. Hiçbir şeyi senin secmediğini ve seni hiç sayan bir gizli gücün varlığını görmek gerekmez mi?
Dikkat ederseniz bu meçhul suikastların hepsi 2000 yılından sonra ve bu iktidar ile ivme kazanmış. Uzaya diye giderken, değerlerimiz ile yerin dibine çakılıyor. Allah sonumuzu hayır eyleye.
Ben direk kimseyi suçlamdan, gelişen olayları aklımın yettiği kadarı ile kronolojik bir şekilde vermeye çalıştım. Düşündüğüm zamanda, bunların bir tesadüf olmadığını görüyorum..
Allah Ülkemizi ve yüce Türk milletini korusun.
Haki Korkmaz
Stockholm.
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.