SAYGI DUYMUYORUM!...

Saygının da sınırları vardır,
onlar da en geç vatan ve milletimin geleceğinin tehlikeye atıldığı yerde başlar!

Ne zamandan beri tam olarak bilmiyorum, ama senelerdir iktidar zihniyetinin başkanlık hayali kurduğunu, bu hayal gerçekleşirse, bol yetkili az denetimli bir sistem olacağından endişelendiğimi diyordum.

Ve nihayet baklayı ağızlarından çıkardılar.

Verilen teklife baktım ve maalesef yanılmadığımı gördüm.

Beklediğim gibi, kuvvetler ayrımı olan bir başkanlık sistemi değildi istenilen.

Dolayısıyla tavrım belli;
'Hayır' diyorum.

Bunu derken de neden dediğimi defalarca izah ettim, açıkladım.
Aklımın erdiği kadar maddeleri inceledim. Doğru anlayıp anlamadığımı tanıdığım güvendiğim hukukçulara sordum.

Edindiğim bilgileri herkesle paylaşmak için defalarca yazı yazdım. Verdiğim kararın sebebini madde madde açıkladım.

Bunu neden yaptım?
Benim fikrime önem veren insanlara saygı duyduğum için yaptım.
Oylayacağımız referandum basit bir parti seçimi değil. Söz konusu vatanın geleceği.
Gördüğüm yanlışları izah edeyim ki başkaları da oylayacağımız değişimde ne tür tehlikeler var anlatayım diye yaptım.

Bu anayasa değişimi gerçekleşirse son yıllarda iyi alenen uygulanan hukuksuzluk meşrulaşacak. Bunun güçlü bir Türkiye ile alakası yok, kuvvetler ayrımı yok oluyor, dolayısıyla hukuk devleti yok oluyor.

Şimdi bazı arkadaşlarımız diyorlar ki 'Evet' diyenlere de saygı duymak gerek 'Hayır' diyenlere de.

Evet diyenlere saygı duyarım.
Ne zaman duyarım?
Bana gelip benim yaptığım gibi maddeleri tartışırlar ve neden yanıldığımı izah edebildikleri zaman, saygı duyarım.

Bunu yapmadan, olayı araştırmadan, anlamadan veya kuru bir inat veya biat sergileyerek Evet diyenlere, kimse kusura bakmasın, SAYGI DUYMUYORUM.

Zira 'Evet' demenin bu şartlarda üç sebebi olabilir.

1. Bilgisizlik, cehalet
2. İhanet
3. Umursamazlık

Kimse benden cehalet veya bilgisizliğe saygı duymamı bekleyemez.
Kimse benden ihanete saygı duymamı bekleyemez.
Kimse benden söz konusu vatansa umursamazlığa saygı duymamı bekleyemez.

Zira bu üç sebepten birine kurban ettiğiniz veya edeceğiniz benim çocuklarımın, torunlarımın, yani vatanımın, milletimin geleceği.

Hiç kimsenin de 'Evet diyorum, kimse de hesap soramaz' deme hakkı yoktur.

Çünkü vereceğiniz kararla tehlikede olan vatan kimsenin özel malı değil.

Eğer benim vatanımı dikta rejimine sürükleyecekseniz, bunu hangi akla hizmet ederek neden yaptığınızı izah etmek, açıklamak mecburiyetindesiniz.

Bıktım artık bu vıcık vıcık riya kokan siyasi doğruculuktan.

Yeter!

Yarın öbür gün çocuklarım bana 'Baba Türkiye dkta resjimine kayarken sen ne yapıyordun?'' diye sorarlarsa ben ne diyeceğim?
'Saygı duyuyordum.' mu?

Cumhurbaşkanı ''Anayasa Mahkemesi'nin kararına saygı duymuyorum.'' dediği bir ülkenin vatandaşı olarak bu kadar küstahlığa benim de saygı duymama hakkım var.

Saygı isteyen evvela kendi saygı gösterecek.
Bu vatan için verilen canlara, akan kana saygı gösterecek.
Kendini kalabalığın ve dolayısıyla gücün bir parçası sanarak kendinden farklı düşünenlere hakaret etmeyecek.
Mantık ve makul sebeplerle izah edilebilen tutuma, kendinden farklı düşünse bile, saygı gösterecek!

Ama her şeyden önce öyle aklını vicdanını birine ipoteklemeyecek, biat etmeyecek, kendine saygı gösterecek.

Saygının da sınırları vardır,
onlar da en geç vatan ve milletimin geleceğinin tehlikeye atıldığı yerde başlar!

Mehmet Alp

Devir sizin diye Arif ne yapsın?
Korkuyu put edip, puta mı tapsın?
İnceldiği yerden koparsa kopsun,
Korkum yok, korkum yok, korkum yok sizden!...

OZAN ARİF