SUÇLUYUZ

"Hakim suçluya sorar: 

- Bu adamı niçin dövdün.
- Bana su aygırı, dedi efendim.
- Ne zaman?
- Bir yıl önce.
- Ama sen onu yeni dövmüşsün.
- Su aygırının ne olduğunu ilk defa bu hafta öğrendim de…" 

Aslında biz de çok olmadı bazı gerçekleri göreli. 

Parti amblemi binanın güzelliği iyice kanımıza işlemiş olmalı ki uyanamadık.
Ayılar bile bizden erken uyandı.
Kendimizi kandırdık ülkeyi yönetmeye talibiz diye. Oysa bizim derdimiz ülkeyi yönetmeye talip olmak değilmiş. 

1999 seçimlerinde millet sağ yelpazenin birinci partisi sensin diyerek verdiği yetkiyi ADAM gibi kullanmayınca haklı olarak geri aldı elimizden.
O günden bu güne değişen bir şey olmadı. 

Halbuki koalisyon döneminde uyanmamız gerekmiyor muydu?
Uyuduk. 

İhraçlar yapılırken uyanmamız gerekmiyor muydu?
Uyuduk. 

Bölücü başı konusunda uyanmamız gerekmiyor muydu?
Uyuduk. 

İkiz Yasalar imzalanırken uyanmamız gerekmiyor muydu?
Uyuduk. 

Şimdi niye gürültü çıkarıyoruz sahi?
Şikâyet ettiğimiz kim ve ne varsa kim ayakta tuttu ve tutuyor? 

Uyuduk.
Liderim ne derse doğrudur diye hâlâ alkış tutan iskeletler olduğu sürece de bu gerçek değişmez değişemez…
Yıllarca kol kırılır yen içinde kalır diye diye bu günlere geldik.
Kol kırıldı yen içinde kalmadı lakin. Kafa kol bacak gövde ortalıkta.

Uyandık uyanmasına.
Yalnız bir fark vadi uyandığımızda: Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmişti.
Kendimiz kendi sehpamıza tekmeyi atmıştık uyandığımızda. Boynumuzda yağlı urgan ipin ucu puştun elinde… 

Evet hepimizin suçu var bugün.
Ülkenin bu şartlara gelmesinde hepimiz suçluyuz sustuğumuz için.
Şimdi kendimizi affettirme telaşı ile hücum ediyoruz sağa sola. 

SUÇLUYUZ DÜN YAPMADIĞIMIZ HER ŞEY YÜZÜNDEN.. 

Muhabbetle kalın.
Doğan Ay