TEMEL'İN DURUMUNA DÜŞMEYELİM
Ülke yangın yeri birileri bizi beka diyerek kekliyor.
Ülke yangın yeri birileri ha bire yer altı kaynakları buluyor.
Ülke yangın yeri muhalefet abi kardeş baba oğul teranesinde.
Ülke yangın yeri bizimkiler şaşkın nereye gidecekleri belli değil. Şaşkın ördek gibiyiz. Bize sunulan iki ucu b.klu bir değnek.
Kimimiz karar net derken kimimiz kim olursa olsun bunlardan kurtulmalıyız diyor. Kimimiz de çaresiz ümit fakirin ekmeği diyerek acaba toplanır mıyız diye hayal kuruyor.
Bir an önce bu üç kağıt siyasetinin düzenbaz oyuncularından kurtulmazsak bizim ev darmadağın olacak.
Bizi katakulli ile uyutanlar evimize giriyor çıkıyor farkında değiliz.
Tıpkı Temel fıkrasında olduğu gibi durumumuz.
"Sam, Mişa ve Temel uzun zamandır arkadaştır.
Bir gün Sam, Temel'e: "Papazın karısıyla buluşacağını bu nedenle kilise ayininden sonra papazı cemaat dağıldıktan sonra bir saat oyalamasını rica eder.
Temel bundan hoşlanmaz ama arkadaşlık deyip kabul eder.
Kilise cemaatinin dağılmasından sonra, Temel papazı yakalayıp en anlamsız sorularla oyalamaya başlar. Papaz sıkılır, Temel debelenir neyse geçer bir saat. Eyvallah deyip kalkıp çıkar Temel.
Ertesi hafta Mişa yanaşır Temel'e. Başlar aynı edebiyat. Bir saat oyala şu papazı ben karısıyla buluşacağım nakaratı.
Temel çeker sineye ve keser yine papazın önünü. Başlar boş boş sorulara. Sonunda saçma sorulardan sıkılan Papaz Temel'e kızıp: "Böyle ne kadar devam edecek oğlum" diye söylenir.
Temel utanır, sıkılır ve sonunda Sam'la Mişa'nın kendisini oyalamasını istediğini itiraf edince Papaz arkadaşca elini Temel'in omuzuna koyup gülümseyerek:
"Benim karım bir sene önce öldü. Sen eve gitmek için acele etsen iyi olur oğlum"
Doğan Ay
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.