Türk Milleti, Ekrem İmamoğlu İle Kararını Vermiştir. Saygı Duyun!

Adaylığı açıklandığında kimsenin tanımadığı biriydi.

Herkes kim olduğunu öğrenmek için ismini Google da arattı.

Hatta başka aday bulamadılar mı diye kızanlar oldu.

Çünkü Muharrem İnce'nin aday olacağı söylentileri vardı. Bu yüzden adını duyduğumuzda hepimiz şaşırdık.

Ancak o eleştirilere kulaklarını tıkadı. Tanınmamış biri olmasını sıkıntı etmeden çalışmaya başladı.

İlk günden itibaren İstanbul'u sokak sokak, karış karış gezdi. Kucaklaşmadığı insan kalmadı herkesi kucakladı.

Herkese güler yüzlü davrandı. Kendisine oy vermeyeceğini söyleyen yaşlı teyzeye bile ''senin oyunu istemiyorum. Duan bana yeter'' dedi.

Günler geçtikçe, adını ilk duyduğunda ''bu adam da kim'' diyenler ''İyi adama benziyor'' demeye başladı.

Çünkü kutuplaştırmanın hâkim olduğu bir ortamda güler yüzlü, toplumu kucaklayıcı siyaset anlayışıyla farklılık yaratıyor, karanlık gecede bir yıldız gibi parlıyordu.

Tanınmamış olması başlarda dezavantaj iken zamanla avantaja dönüştü. Çünkü yeni bir yüz, yeni bir heyecan, yeni bir rüzgâr demekti.

O da yavaş yavaş rüzgârı arkasına aldığının farkındaydı. Her gün arkasındaki destek çığ gibi büyüyordu.

Kendisine en muhalif olan insanların bile duasını aldı. Rüzgâr, artık fırtınaya dönüşmüş, 25 yıllık egemenliği yıkmaya geliyordu.

31 Mart gecesi sandıkların tamamı açıldığında aylardır verilen emek, çaba karşılığını verdi ve Ekrem İmamoğlu, İstanbul'un yeni Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.

Bu sonuç sadece bir yerel seçim sonucu değildir. 25 yıllık iktidarın sonunun geldiğinin işaretidir.

Toplumun kutuplaşmadan, ayrıştırıcı siyasetten bıktığının, huzura ihtiyaç duyduğunun ispatıdır.

Toplumun ''devletin bekası'' gibi soyut, gerçek dışı propagandalar yerine, somut, kendi hayatını iyileştirecek vaadiler duymak istediğinin kanıtıdır.

Türk Milleti, 31 Mart gecesi Ekrem İmamoğlu'nu seçerek yeni liderini seçmiştir.

Bu bir sonuçtur ve geri dönüşü yoktur. Kim bu fırtınanın önünde durmaya çalışırsa yıkılıp gider.

AKP ye yıllardır girdiği her seçimi kazandıran kaos siyaseti, sonunda çöküşünün nedeni olmuştur.

Bu siyasetin sonunun hezimet olduğu en baştan belliydi. İnsanları kutuplaştırarak, birbirine düşman ederek ilelebet iktidarda kalamazsınız.

Gün gelir, kutuplaştırdığınız, böldüğünüz insanlar, ''Yeter artık'' der. Çünkü kaos siyasetinin sonu ekonomik çöküştür.

Toplumun birbirine düşman olduğu bir ülkede büyüme, gelişme olmaz. Toplumda huzur yoksa birlik ve beraberlik ortadan kalkmışsa nasıl bir araya gelip üretebilir ki?

AKP nin sonunu ekonomik çöküş getirmiştir. Toplum, ekonominin iyi olduğu dönemde kutuplaşmadan rahatsız olmadı. Ancak ne zaman iş kendi cebindeki paranın azalmasına, tencerede yemeğin kaynamamasına geldi. İşte o zaman ''Yeter artık'' dedi.

Bu milletin artık güler yüze, huzura, kucaklaşmaya, barışa ihtiyacı var.

Gerçekten hem maddi hem manevi olarak çok yorulduk. Artık sığınılacak bir limana, bize kardeş olduğumuzu yeniden hatırlatacak bir insana ihtiyacımız var.

İşte bu insanın adı Ekrem İmamoğlu'dur. İstediğiniz kadar sandıkları silkeleyin dibinde bize oy çıkar mı diye bakın. Millet kararını vermiştir. Sizin zamanının bitti… Şimdi zaman Ekrem İmamoğlu'nun zamanı…

BARIŞ ATAGÜN