TÜRKİYE'DE MUHALEFET OLMAK
“Türkiye'de muhalefet muhalefete bırakılmayacak kadar önemlidir.” buyurmuş
A. Selvi. Büyük yazar böyle diyorsa anlayın ki iktidar böyle düşünüyor demektir.
O zaman muhalefeti muhalefete bırakmamak gerek.
Sayın yazar bu cümleyi kurarken neyi hesapladı demeye gerek var mı? Yok değil mi? Öyle ise iktidar erki üzerine düşeni yapmalı. Muhalefeti dizayn etmek iktidar erkinin en önemli görevidir. Son beş yıldır muhalefet partisi görünümünde bulunan oluşumların yaşadıkları gelişmeler göz önüne alındığında yazarın bu sözü daha net anlaşılır.
MHP içinde oluşan muhalif hareketin sekteye uğratılması kongre istediğinin komik gerekçeler ile iptal edilmesi oluşumun yeni bir partiye zorlanması ve yeni oluşumun içinin boşaltılması. Bu noktada İYİ Parti'nin son zamanlarda yaşadığı gelişmelerin durduk yere çıkmadığı da anlaşmış olur bu açıklama ile.
Cumhurbaşkanılığı seçimi sürecinde sayın İnce’nin zorlama aday gösterilmesi de muhalefet partilerinin dizayn edilmesinden başka bir durum değildir. CHP’nin kaynayan kazan konumuna sürüklenmesi de bu sürecin ne kadar güzel işlediğinin işaretidir.
Karşınızda güçlü bir muhalefet yoksa ne güzeldir ülke yönetmek değil mi? İşte size başarının sırrı…
Muhalefet görünümlü bir partiyi yanınıza alacaksınız o partinin baraj sorununu çözeceksiniz geriye kalanları kendi iç meselelerine hapsedeceksiniz olayın hepsi bu. Sonra tek başına seçime girmiş gibi olacaksınız.
Peki bu olaylar cereyan ederken muhalefet partileri ne yapıyor ?
Onlar koltukları altından gitmesin diye “muhalefetçilik” oynamaya devam ediyor.
Kim ne derse desin kim nasıl anlarsa anlasın dizayn edilmiş bir muhalefet ile demokrasiyi yaşamak zorunda bırakıyorlar bize.
Bir Şeyler dönüyor anlamıyoruz veya anlamazlıktan geliyoruz. Çünkü ülkede siyaset erki muhalefet partilerini dizayn ederken bizler basit mantıksal hatalar ile oynanan oyunlar için kılıf uydurma yarısında oluyoruz.
Türkiye'de siyaset kurumu bir şekilde siyasi erk’in istediği şekle sokulur. Bize basit hatalar gibi görünen bir çok olayın derinlemesine incelenmesi gerekir ki bu oyunlar görülsün. Siyasi yapının adı şu olmuş bu olmuş fark etmez. Siyasi partilere yapılan müdahaleyi mutlaka genel başkan seviyesinde düşünmek de hatalıdır. Siyasi parti genel başkanını yönlendiren ekip ve bu ekibin içinde yer alan kişiler de bu oyunun bir parçası olabilir. Bugün ülkemizde muhalefet adına CHP ve İYİ Parti bulunmaktadır. Bu iki partide de bir takım değişiklikler meydana geliyor. Bu değişiklikleri doğru okumak belki bizi aradığımız müdahale edilmiş muhalefet anlayışına götürür. Sadece bu okuma işini doğru tarafsız ve biat kültüründen uzak yapalım. İYİ Parti'nin çıkış noktasındaki oy oranı ile seçim sonrası oy oranı arasındaki uçurumun sadece tembellik olarak yorumlayarak doğruyu bulamayız. Biz yeni kurulmuş bir partiyiz demek de işin sadece arabesk tarafını ortaya koyar.
Dost acı söyler ama doğru söyler kimse alınıp gucenmesin.
Bu partinin tabelası yeni. Unutmayalım bu partinin genel merkez yönetiminin büyük bölümü siyasetin değişmez değiştirilmesi dahi teklif edilemez isimlerden oluşuyor.
Öyle ise tartışılması gereken kimlerin kimin adına hizmet ettiği konusudur. Derin devlet falan filan demeden salt akıl yolu ile kim nereye hizmet vermektedir sorusunun cevabı bulunmadığı takdirde hiç bir şey düzelmez düzelemez. Efendim nereden bileceğiz diye düşünmeye gerek yok. Kim neyi ne kadar istiyor
-afedersiniz - mal meydanda.
Bu kadar..
Esen kalın efendim…
Doğan AY
Yayınımıza abone olun
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.