Ümit Özdağ'ın Hayal Dünyası ve Gerçekler
İYİ Partiden istifa eden Ümit Özdağ, dün HaberTürk'te kuracağı yeni parti ve bundan sonraki siyasi hedeflerini açıkladı.
Konuşmasını sabırla dinledim. Çünkü yeni bir şey anlatmadı. 3 sene önce İYİ Parti kurulurken ne söylediyse aynı şeyleri söyledi.
İYİ Parti kurulurken de benzer cümleleri kurmuştu. ''Ülkücü değil ülkücülerin de olduğu bir parti olacağız'' demişti. Atatürk çizgisinde Milliyetçilik yapacaklarını, Atatürk ile sorunu olmayan herkesi kucaklayacaklarını anlatmıştı.
Şimdi de aynı şeyleri söylüyor. Atatürk çizgisinde olacağız, her kesimden oy alacağız, en büyük Atatürkçü biz olacağız.
Aslında bu sözler Ümit Özdağ'a özel açıklamalar değil. Türkiye'de parti kuran her siyasetçinin klasik konuşması aşağı yukarı budur.
Muharrem İnce de ''En büyük Atatürkçü benim'' diyerek ortaya çıktı. Hatta Sivas kongresine gönderme yaparak yurt gezilerine Sivas'tan başladı.
Mustafa Sarıgül de ''En büyük Atatürkçü benim'' diyerek şehir şehir son model arabasıyla geziyor.
Davutoğlu ve Babacan da partilerini kurduklarında Atatürk ilkelerine sahip çıkacaklarını söylemişti.
Anlayacağınız Türkiye'de şu an yeni parti kuran herkes Kuva-yi Milliye ruhunun ateşiyle, Atatürk aşkıyla yanan büyük Atatürkçüler.
Hepsinin gönlünde tam bağımsızlık ruhu var. Hepsi birer Seyit Onbaşı
Durumun ne kadar trajikomik olduğunu anlatmak için biraz mizahi konuşuyorum ama durum gerçekten de bu.
Parti kuran her siyasetçi sanki bugüne kadar hiç tanınmıyormuş gibi kendini gökten inmiş Mesih gibi anlatıyor.
Gerçekten bu tarz siyasi şovlara gerek yok. Türk milleti hepinizi tanıyor, karakterinizi biliyor. Bu yüzden Milletin milli duygularını okşamak yerine projelerinizi anlatın.
2002 de AKP bu şekilde iktidar oldu. ''3Y ile mücadele edeceğiz. Yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar'' dedi.
İktidara geldikten sonra tam tersini yapsalar da iktidara gelirken halka somut şeyler vaad ettiler.
Çünkü ekonomik kriz vardı. Halk bir umut arıyordu ve kendisine umut veren partiyi iktidar yaptı.
Bugün ise 2002 ye göre çok daha büyük ekonomik kriz varken yeni kurulan partilerin hepsi halka ''En büyük Atatürkçü biz olacağız'' diyerek Atatürkçülük vaat ediyor.
Dün Ümit Özdağ'ın konuşması da Muharrem İnce ve diğer parti kuran siyasetçilerin konuşmalarının kopyası gibiydi.
Bol bol Atatürk'ten bahsetti, Türk Milliyetçiliğinden bahsetti, Suriyeli sorunundan bahsetti ama halkın ekonomik ve sosyal sorunlarından çok az bahsetti.
Konuşmasını dikkatle dinledim. Ümit Özdağ'ın siyasi hesabı şöyle:
Türk Milliyetçiliği yaparak hem AKP hem MHP hem de İYİ Parti seçmeninden oy alacağını düşünüyor.
Atatürkçü çizgide olarak CHP nin ulusalcı kesiminden oy almayı hedefliyor.
Suriyeli sorunundan bahsederek HDP seçmeni dâhil toplumun her kesiminden oy alacağını düşünüyor.
Bu siyasi hesap tutar mı? %99 tutmaz.
Çünkü bu çok basit ve çocukça bir hesap.
Milliyetçiyim dersem Milliyetçilerden oy alırım, Atatürk dersem Atatürkçülerden oy alırım, Suriyelileri göndereceğim dersem herkesten oy alırım
Bu güzel bir hayal ama gerçekte böyle bir şey yok. Olsaydı MHP 50 yıldır her seçimde %40 oy alarak iktidar olurdu.
Türkiye'de %65 sağ seçmen olduğu halde MHP 50 yıldır % 20 oy oranına bile ulaşamadı.
50 yıldır MHP nin yapamadığını Ümit Özdağ mı yapacak? Farklı olarak ne söyleyecek?
Hayır, tanımadığımız bir siyasetçi olsa tamam da yıllardır Türk toplumunun tanıdığı bir siyasetçi. Sağını, solunu, enini, boyunu hepimiz biliyoruz. Şimdiye kadar yaptıkları, gelecekte de neler yapacağını gösteriyor.
Eğer bu ham hayallere gerçekten inanıyorsanız hayal âleminizde mutluluklar dilemek dışında yapabileceğim bir şey yok.
Ancak gerçekleri görmek istiyorsanız o halde sokağa bakın.
İnsanlar aç, insanlar umutsuz, insanlar çaresiz, insanlar işsiz.
Toplumun her kesiminden oy almak istiyorsanız yapmanız gereken şey halka umut vermektir. İdeolojik hayaller anlatmak değil.
Dönem ekmek siyaseti yapma dönemidir, adalet siyaseti yapma dönemidir, hukuk siyaseti yapma dönemidir.
Sözün özü bu dönem Ecevit gibi ''Ne ezen, ne ezilen. İnsanca, hakça bir düzen'' deme dönemidir.
Türk Milliyetçiliği diyorsanız bu ülkede Türk çocuklarının yatağa aç girmemesi en büyük milliyetçiliktir.
Atatürkçülük diyorsanız fabrikalar kurmak, sanayide gelişmek, istihdam yaratmak en büyük Atatürkçülüktür.
Gerisi boş laftır. Türk Milletinin boş laflara karnı toktur. Bu yüzden bize boşuna ''En büyük Atatürkçü biz olacağız'' diye hikâye anlatmayın. Projelerinizi anlatın.
BARIŞ ATAGÜN
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.