YANKI VE GERÇEK
Bir adam ve oğlu ormanda yürüyüş yapıyorlarken birden oğlan takılıp düşüyor ve canı yanıp "AHHHHH" diye bağırıyor. İleride bir dağın tepesinden "AHHHHH" diye bir ses duyuyor ve şaşırıyor. Merak
ediyor ve "SEN KİMSİN?" diye bağırıyor. Aldığı cevap "SEN
KİMSİN?" oluyor. Aldığı cevaba kızıp "SEN BİR KORKAKSIN"
diye tekrar bağırıyor. Dağdan gelen ses "SEN BİR KORKAKSIN" diye cevap veriyor.
Çocuk babasına dönüp "BABA NE OLUYOR BÖYLE?" diye soruyor.
"OĞLUM" diyor adam, "DİNLE VE ÖĞREN!" ve dağa dönüp
"SANA HAYRANIM" diye bağırıyor. Gelen cevap "SANA
HAYRANIM" oluyor. Baba tekrar bağırıyor, "SEN MUHTEŞEMSİN!". Gelen cevap "SEN MUHTEŞEMSİN!".
Oğlan çok şaşırıyor, ama halen
ne olduğunu anlayamıyor.
Babası açıklamasını yapıyor. "İnsanlar buna `Yankı` derler, ama aslında bu `Yaşam`dır. Yaşam daima sana verdiklerini geri verir. Yaşam yaptığımız
davranışların aynasıdır.
Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarınızın aynada bir yansımasıdır."
"Bölgenin en büyük aktörü benim" dedikçe karşıdan gelen sesin yansıma olduğunu göremedik. Biz söylüyor biz dinliyorduk sadece….
ABD INGILTERE FRANSA (Bermuda Şeytan Üçgeni) Suriye'yi vurunca aklıma okuduğum bu hikaye geldi nedense!
4 Nisan'da gerçekleşen Suriye'nin geleceği konulu; Türkiye, Rusya ve İran zirvesi ABD ile aylardır restleşen Türkiye'nin tavrını netleştirdi. Bu girişimle Dış politikamız takdir toplamıştı derken hoop ABD devreye girdi..
Düne kadar ABD Fransa Almanya Hollanda'nın fırça yemediği kalmamıştı. Her platforumda her mitinge ABD'ye ayar veriyorduk.
Her şey yolunda gidiyor bizim istediğinizin dışında yaprak kıpırdamıyordu oralarda. Ne olduysa oldu ve birden dünyanın deli danaları hücuma geçti.
Esas sorun yeni başlıyor. Rusya ve Iran şimdilik sessiz. Esat her an " YAŞASIN AMERİKA " diyebilir. Işte dananın kuyruğu da o zaman kopar.
Orta-doğu bir bataklıktır her zaman. Sizde ümmetin temsilcileri bu bölgede kayıtsız şartsız ABD'ye biat etmiştir. ABD kırk gün hacet giderme desin ümmetin temsilcileri iki ay tutar içinde. Durum bu. Başımıza gelecek daha büyük felaketlerden birisi de göç dalgasının devam etmesi. Nüfus yapının iyice bozulduğu güney bölgemizde sıkıntı daha da artacak bu gidişle. Bırakın içimize yerleştirilen suriyelilerin geri dönmesini yenilerine kapı aralanır gibi. Sorun elbette sadece muhacir ensar olayı değil bunu görün yeter.
Allah bizi korusun diyeceğim ama dua ile olmuyor işte…
Doğan Ay
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.