HELALLİK
Biz korktuk komutanım. Haksızlığa uğradığınızı biliyorduk, konuşamadık korktuk...
Bekledim efendim.
İki gün boyunca bekledim.
Belki babayiğit bir siyasetçi çıkar ve "Senin hakkın yenirken biz miskin miskin oturduk. Bizi affet Songül Komutan!" der diye bekledim.
Ama nerede bizde öyle siyasetçi! Herkes sütten çıkmış ak kaşık.
Hepsi güya yas içinde.
Sanki Songül Komutan bin türlü ifitiraya uğrarken "Türkiye'nin bağırsaklarını temizliyoruz." diye nara atan bu iktidar değil.
İzleyince sanırsınız ki devlet içerisinde terör devleti kuranlar zafer naraları atarken, o gürültü içerisinde mışıl mışıl uyuyan bu muhalefet değil.
Her zaman idda ettim ve yine idda ediyorum, bu ülkede hükumetin pervasızlığını besleyen muhalefetin basiretsizliğidir.
Yalan mıyım kardeşim sustular!
Konuşmak işlerine gelmedi.
Teknoloji çağındayız, bilgiye ulaşmak eskisi gibi zor değil. İnanmayan arşivlere baksın, kimin o dönemde ne yaptığı orada belli.
Bahçeli Hukuki süreci beklememiz gerektiğinden dem tuturyordu (Sanki ortada Hukuk kalmış gibi), Kılıçdaroğlu ise partisine PKK'lı doldurmakla meşguldu. ( Aklınca doğudan oy alacaktı uyanık!)
Hatırlayın o günleri
Herifler kendi gömdüğü silahı, belediye kepçesi ile çıkarttırarak mahkemeye delil olarak sundu bu ülke de.
Toprağın altında o şekilde silah saklanmayacağını ben biliyordum.
Bunu kendimi övmek için söylemiyorum. Ben gibi biraz araştırma yapan herkes biliyordu.
Şimdi size soruyorum:
Benim bile bildiğim bir şeyi muhalefet liderlerinin bilmemesi mümkün mü?
Bazen eşim, dostum diyor ki "Okan çok yazıyorsun ortalık karışık başına iş alacaksın."
İşin aslı bazen bende düşünüyorum, bunları neden ben yazıyorum ki?
Bunları muhalefet liderlerinin söylemesi gerekmiyor mu?
Bunları millete anlatmak bize mi düşmeli?
Yazıyorum, çünkü bizim sesimizi duyuracak bir tane siyasi parti lideri yok bu ülkede.
İnanmazsanız varın gidin bu mevzuyu açın bizimkine, size hala aynı lafı söyler "FETÖ operasyonların da hükumetin arkasındayız"
- Yahu suç ortağı bizzat hukümet, kimin neyin arkasındasın sen?
Sormak istiyorum Bahçeli'ye:
FETÖ'nün dershanesine çocuğunu gönderenlere bile operasyon yapıldı. Pekiii dershanenin sahibi ile seçim çalışması yapanlara yönelik bir operasyon gördünüz mü bugüne kadar?
Onlara neden hiç sesiniz çıkmıyor? Siz hukukun mu arkasındasınız, yoksa AKP'nin mi?
Yoksa vicdanınızda AKP'yi akladınız mı? Kandırılklarına mı kanaat getirdiniz?
"Akladık" diyorsanız size şunu söyleyeyim
- O size düşmez!
Onları ve sizi sadece Songül Komutan ile aynı kaderi yaşayanlar affedebilir. Başkasının böyle bir lüksü yok.
Sayın muhalefet liderleri, bir kaç tane Silivri mahkumu ile görüşmüş olmanız sizi bu vebalden kurtaramaz!
Hepiniz suçlusunuz.
Haksızlığa karşı susan zalim ile aynı saftadır.
İktidar mensuplarına ve yandaşlarına ise söyleyecek söz bulamıyorum.
Ağlayışlarına izleyin TV'lerden! Hiçbir şeyden haberi yokmuş gariplerimin!
İnsanın yanlarına gidip "Yeter kendinizi paraladığınız, sizin ne günahınız var! Sanki siz misiniz Zekariya'nın heykelini dikmeyi düşünen!" diyerek teselli edesi geliyor!
Suçlu sadece onlar mı?
Bizde suçluyuz, bizde!
Biz bu kadar rahat olmasaydık, bu siyasiler bu kadar rahat olabilir miydi?
…
Yazmakla bitmez çektiği çile…
Maaşı kesilmiş, parasız bırakılmış, itiraz dosyaları geciktirilmiş, kirasını ödemekte zorlanacak duruma getirilmiş, sahte deliller yaratılmış, İffetine be iffetine bile çamur atmışlar Songül Komutanın.
Tarih böyle bir şeydir işte, kahramana bin çamur atılsa da, gün gelir yine kahraman olarak anılır, haine bin methiye düzülse de, gün gelir yine hain olarak anılır.
Songül Komutanın annesi demiş ki
"Kızım bana dedi ki `Anne sana bir şey olursa ben ne yaparım?´ Kızım sen şimdi gittin ben ne yapacağım? Beni de al götür"
Düşünmeden edemiyorum, peki bizler nasıl devam edeceğiz kaldığımız yerden, bu utanç ile nasıl yaşayacağız?
Komutanımın cenaze namazında, içerisinde "Muhteşem siyasilerimizin!" de bulunduğu cemaate imam sormuş
- Hakkınızı helal ediyor musunuz?!
Ben imamın yerinde olsam silah arkadaşları dışında kimseye bu soruyu sormazdım.
Sonra, Songül Komutanımın tabutuna yaklaşır ve ona derdim ki
- Biz korktuk komutanım. Haksızlığa uğradığınızı biliyorduk, konuşamadık, korktuk. İşinizden gücünüzden ederler dediler, sustuk, korktuk.
BİZE HAKKINI HELAL ET KOMUTANIM…Özür dileriz… Özür dileriz…
Okan Kilit
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.