1. Dünya Savaşına Kadar Siyonizmin Ortaya Çıkışı ve Gelişimi

Siyonizm…

Hakkında herkesin yorum yaptığı ama çok az insanın gerçekten bilgi sahibi olduğu bir kavramdır. Bu yüzden yapılan yorumların çoğu ya yanlıştır ya da eksiktir.

Yahudilerin tarihi öğrenilmeden Siyonizm'in ne olduğu tam olarak anlaşılamaz. Çünkü Yahudilerin tarihiyle Siyonizm tarihinin kaderi ortaktır. Yahudilik, Siyonizm'den, Siyonizm Yahudilikten ayrılamaz. İkisi tektir.

Antisemitizmin Ortaya Çıkışı

Kısacası ''Yahudi'' düşmanlığı'' olarak tanımlayabileceğimiz Antisemitizm binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Yahudilerin Kudüs'ten sürgün edilişi antisemitizm ve Siyonizmlin başlangıcıdır. Hayatta her şey zıttıyla anlam kazanır. Etki, tepkiyi doğurur. Siyonizm'i de ortaya çıkaran Antisemitizm yani Yahudi düşmanlığıdır.


Yahudiler Kudüs'ten sürgün edildikten sonra yüzyıllar boyunca gittikleri topraklarda zulüm gördüler, öldürüldüler, çeşitli zalimliklerle karşılaştılar. Hıristiyan devletlerinde Yahudi düşmanlığı 1. Konstantin'in Hıristiyanlığı resmi din olarak kabul etmesiyle başlamıştır. Bu tarihten itibaren Hıristiyanların yönetimindeki Yahudiler zulüm görmüştür. Çünkü Hıristiyan inancına göre Yahudiler Hz. İsa'nın katilleridir.

Yahudiler orta çağda 1290 yılında İngiltere'den, 1392'de Fransa'dan, 1492'de İspanya'dan ve 1497'de de Portekiz'den kovulmuşlardır. 15. Yüzyılda dünyada öldürülen Yahudilerin sayısı 100 bindir. Yurtlarından kovulan Yahudilerin bir kısmı Hollanda'ya, büyük çoğunluğu ise Osmanlı'ya sığınmıştır.

Bugün bildiğimiz antisemitizm 19. Yüzyılda Viyana'da ortaya çıkmıştır. Kurucusu Alman yazar Wilhelm Marr'dır. Antisemitizme göre Yahudiler yaşadıkları her ülkeye zarar veren bir ırktır.

Avrupa'da Yahudi düşmanlığının nedeni Yahudilerin yaşam tarzıdır. Yahudiler dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar kendi kuralları dışına çıkmayan, kendilerini seçilmiş gören ve bu nedenle kendi aralarında evlilik bağı kuran bir toplumdur. Bu özellikleri yaşadıkları ülkelerde tepki çekmiştir.

Avrupa'da Antisemitizmin patlak verdiği ülke ise Rusya'dır. 13 Mart 1881 tarihinde bir suikast sonucu hayatını kaybeden Rus Çarı 2. Aleksander cinayetindeki silahların Yahudi bir kadının evinde saklanmasının anlaşılmasının üzerine Rusya'da Yahudilere karşı büyük bir pogrom yani Yahudi düşmanlığı başladı.

Rusya'da başlayan Yahudi düşmanlığı ardından Romanya'ya sıçradı ve antisemitizm faaliyetleri sonucunda 150 bin Yahudi yaşadığı ülkeden göç etmek zorunda kaldı. 150 bin ülkeden 135 bin'i ABD ye, 10 bini Avrupa'ya yaklaşık 5 bini de Filistin'e geçti.

Siyonizm'in Doğuşu

Siyonizm ismini Kudüs'teki ''Sion'' dağından almaktadır. Süleyman tapınağı yıkıldıktan sonra Yahudiler hayallerini Sion dağıyla özdeşleştirmişler, Sion dağını kutsal saymışlardır. Kısacası Siyonizm, ''Sion dağına tekrar hâkim olma'' hayalidir.

Yahudiler diaspora (bir milletin ya da dini grubun çok uzun bir zamandan beri ana yurtlarından koparak başka yerlerde azınlık olarak yaşamalarına verilen isim) yıllarında her zaman Tanrının kendilerine vaat ettiği topraklara dönme hayali kurdular ve Tevratta geçen şu ayeti bir slogan gibi ezberlediler:

Ey Kudüs, seni unutursam, sağ elim işlemez olsun. Seni hatırlamazsam, seni en yüksek sevincimin üstünde tutmaz isem, dilim damağıma yapışsın.( Mezmurlar 137: 5-6)

Yüzyıllar süren sürgünden sonra Yahudiler Filistin'e tekrar yerleştiğinde yıl 1882 di. Bu tarih aynı zamanda İsrail devletinin temellerinin atıldığı tarihti.

Yahudiler Avrupa'daki antisemitizm akımı nedeniyle göçe zorlandıktan sonra ''Hoveve Zion'' (Sion âşıkları) adında bir dernek kurarak ilk örgütlerini kurdular. Bir yıl gibi kısa bir süre içinde, Rusya ve Doğu Avrupa'da kurulan Siyon Âşıkları derneklerinin sayısı 12 dir.

Hoveve Zion ilk toplantısını 6 Kasım 1884 tarihinde Polonya'nın Kattowitz şehrinde gerçekleştirdi. Bu toplantıyı 1887 ve 1889 yıllarında yapılan iki toplantı takip etti. Bu toplantılarda Yahudilerin bir devlet kurması kararlaştırıldı.

Bu noktada Siyonizm'in gelişimine katkıda bulunan 3 kişiden bahsetmek gerekiyor.

Birincisi İngiliz iş adamı Edward Cazalet. 1878 yılında yazdığı ''Şark Meselesi'' makalesinde Osmanlı'ya verilecek krediler karşılığında Filistin topraklarında, İngilizlerin denetiminde bir Yahudi devletinin kurulabileceğini fikrini savunmuştur.

İkinci önemli isim İngiliz Laurence Olphant.1878 yılında aslen Yahudi olan İngiltere Başbakanı Disraeli ve Dış işleri Bakanı Salisbury'e Filistin'de Yahudilere devlet kurma projesini sunmuştur. Yahudilerin Filistin için 40 bin Sterlin topladığını söyleyen Oliphant, Yahudiler için kurulacak devletin topraklarını bile belirlemiştir. Şeria nehrinin doğusunda yer alan verimli Belka toprakları. Ancak Oliphant'ın hayalleri gerçekleşemedi.

Üçüncü önemli isim ise Yehuda Leib Pinsker'dir. Odessa'lı bir doktor olan Pinsker 1882 yılında yazdığı "Kendi Kendine Kurtuluş" eserinde, Yahudi aleyhtarlığının Avrupa'da tedavisi olmayan psikolojik bir hastalık olduğunu, bu sorunun çözümünün de Yahudilerin diğer uluslarla denk bir statüye kavuşturacak bir devletin kurulması ile gerçekleşebileceğini savunur. Pinsker bu hayalin ise ancak Yahudilerin kendi çabasıyla gerçek olabileceğini vurgular.

Düşünceleriyle Yahudilerde Siyonizm fikrini ateşleyen Leon Pinsker, Hoveve Zion derneğinin genel başkanlığını da yapmıştır.

Dünyada Siyonizm düşüncesini büyük kitlelere ulaştıran kişi ise Theodor Herzl'dir. Enerjisiyle ve yaptıklarıyla İsrail devletinin temellerini atmıştır.

Herzl, Budapeşte'de yaşayan orta sınıf bir Yahudi bir ailenin çocuğudur. Viyana üniversitesinde hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra Viyana'da gazetelerde muhabirlik yapmaya başladı. Herzl, Yahudi düşmanlığının boyutuyla gazetecilik yaptığı dönemde tanıştı ve antisemitizmin tedavi edilemeyecek bir hastalık olduğuna karar verdi.

Herzl Yahudiler ve antisemitizm hakkındaki ilk düşüncelerini 1896 yılında yazdığı Yahudi devleti kitabında anlattı. Yahudi devleti kitabı Siyonizmlin temellerini atan kitaptır.

Herzl, "The Jewish Chronicle" için 1896 yılında yazdığı makalede bağımsız Yahudi devleti hakkındaki düşüncelerini şöyle anlatır:

Evet, biz bir devlet oluşturacak kadar, gerçekten örnek bir devlet oluşturacak kadar kuvvetliyiz. Ülkümüz için gerekli olan bütün insani güce ve kaynağa sahibiz… Mesele özü itibariyle gayet basit. Herkes tarafından anlaşılması gerektiğine göre zaten öyle de olmalıydı. Dünyanın belli bir bölgesinde ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar bir toprak üzerinde bize egemenlik hakkı tanınsın. Gerisini biz hallederiz. (Paul Mendes- Flohr and Jehuda Reinharz, The Jews in the Modern World: A Documentary History s.534)

Herzl'in makalesinde geçen Dünyanın belli bir bölgesinde ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar bir toprak cümlesinden anlaşılacağı üzere Siyonizm'in başlangıcında Filistin topraklarında devlet kurma hayali yoktur. Dünyanın herhangi bir yerinde bağımsız Yahudi devletini kurma hayali vardır.

Yahudi devleti için ismi ilk geçen yer Kıbrıs'tır. Ardından Arjantin düşünülmüş, hatta Uganda da bile Yahudi devleti kurma düşüncesi teklif edilmiştir. Herzl bu konuda da fikirlerini şöyle anlatır:

Filistin'i mi, yoksa Arjantin'i mi seçmeliyiz? Biz, bize verileni ve Yahudi halkının tercih ettiğini alacağız. Arjantin, geniş arazileri olan, seyrek bir nüfusun yaşadığı, dünyadaki en verimli topraklara sahip ülkelerden biri. Arjantin Cumhuriyeti, arazisinin bir kısmını bize bırakırsa saygın bir kazanç elde eder. Ancak Yahudilerin bu bölgeye sızması kesinlikle bazı hoşnutsuzluklar doğurmuştur ve bizim yeni hareketimizin farklılığı hakkında Arjantin Cumhuriyeti'nin bilgilendirilmesi gerekebilir. Filistin bizim hiç unutmadığımız tarihi vatanımız. Filistin'in sadece ismi bile halkımızı olağanüstü bir şekilde cezbedecektir. (Paul Mendes- Flohr and Jehuda Reinharz, The Jews in the Modern World: A Documentary History s.536)

Herzl hayallerini bu cümlelerle anlattıktan 1 yıl sonra 28 Ağustos 1897 tarihinde Birinci Siyonist kongresi İsviçre'nin Basel kentinde gerçekleşti. 3 gün süren kongreye 200 den fazla delege katılarak Theodor Herzl'i başkan seçmiştir. 1897 yılındaki Basel kongresi İsrail devletinin temellerini atmıştır.

Herzl kongreden sonra günlüğüne şu satırları yazacaktır:

Ben Basel'de bir Yahudi devleti tesis ettim. Ben bunu bugün yüksek sesle söylesem bütün dünyadan bir kahkaha tufanı yükselir. Fakat bundan beş sene sonra belki elli sene sonra ise muhakkak herkes bunun böyle olduğunu anlayacaktır. ( Siyonizmin Kurucusu Theodor Herzl'in Hatıraları ve Sultan Abdülhamit s.54)

1897 yılında Basel kongresi gerçekleştiğinde Dünyadaki Siyonist derneklerin sayısı 900 ü geçmişti. Ayrıca Yahudilere maddi destek sağlamak için Jewish Colonial Trust ve Anglo-Palestine Company şirketi kuruldu.

1897 Siyonist kongresi Yahudilerin bağımsızlığı yolunda atılmış ilk önemli adımdı. İkinci önemli adım ise 1904 yılında gerçekleşen Siyonist kongresidir. Bu kongrede Filistin topraklarında bir devlet kurma kararı alınmıştır.

Yahudilerin Filistin topraklarına yerleşme isteğiyle ilgili Osmanlı ile görüşmeleri 1893 yılında Sultan 2. Abdülhamid döneminde başladı. Abdülhamid döneminde 1882 yılından beri 5 bin Yahudi Filstin topraklarına yerleşti.

Yahudilerin Filistin'e yerleşimi İttihat ve Terakki döneminde hızlandı. İttihat ve Terakki döneminde Yahudilerin Filistin'e hac vazifesi için gitmesine kısıtlama getiren kırmızı tezkere kaldırıldı. Ayrıca Yahudilerin Filistin'de toprak satın alması serbest bırakıldı.

İttihatçıların Yahudilere tanıdığı özgürlükler ve haklar zaman içinde imparatorluğun aleyhine dönüştü. İttihat ve Terakki Yahudilere verdikleri haklardan pişman olmasıyla iş işten geçmişti. 1. Dünya savaşının başlamasıyla Yahudilerin Filistin topraklarına yerleşmesini engellemeye imkân kalmadı.

BARIŞ ATAGÜN

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

YARGI DARBESİ
DOĞU TÜRKİSTAN GERÇEĞİ
 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin