İslam Dünyasının İlk Kadın Başbakanı: Benazir Butto
Kadınların erkek egemenliği altında ezildiği, insan yerine konulmadığı bir coğrafyada Dünyaya geldi.
Dünyanın başka bir yerinde doğsaydı eğitimiyle, kültürüyle önemli bir akademisyen olabilirdi
Ancak, Tanrı ona daha zor bir görev vermişti. Modern bir Avrupa ülkesinde rahat bir hayat yaşamak yerine bir İslam ülkesinde erkek egemenliğiyle mücadele edecekti.
Hayatı boyunca ülkesini, modernleştirmeye çalıştı. Demokrasiyi, insan haklarını, eşitliği savundu.
Kadınların özgürlük mücadelesi için canını ortaya koydu. İslam Dünyasındaki yobazlıkla, erkek egemenliğiyle mücadele etti.
Mücadelesi ve cesaretiyle İslam Dünyasında bir yıldız gibi parladı fakat sonu tüm Dünyayı derinden üzen bir dram oldu
Tarihe geçen bu cesur kadın İslam Dünyasının ilk Kadın Başbakanı ve Pakistan'ın eski Başbakanı Benazir Butto…
Benazir Butto 21 Haziran 1953 tarihinde Pakistan'da Sind Eyaleti'nin başkenti olan Karaçi'de doğdu.
Babası eski Pakistan devlet başkanı ve başbakanı Zülfikar Ali Butto, Annesi ise İran Kürtlerinden Begüm Nusret Butto'dur.
Benazir Butto'nun hayat hikâyesine başlamadan önce Butto sülalesinden ve Benazir Butto'nun babası Zülfikar Ali Butto'nun kim olduğunu bilmemiz gerekiyor. Çünkü Benazir Butto'nun ailesini ve babasını tanımadan onun nasıl biri olduğunu anlayamayız
Butto ailesi Pakistan'ın köklü ve zengin ailelerinden biridir. Bir benzetme yapmak gerekirse Osmanlı'daki Ayanlar kadar Pakistan'ın güçlü ve sözü geçen ailelerinden biridir.
Benazir Butto'nun dedesi Şah Nevaz Butto, 18 yaşına kadar Hindu dinine inanıyordu. 18 yaşında Şah Nevaz Butto'nun İslamiyet'e geçmesiyle Butto ailesi de İslam'ı kabul etti
Benazir Butto'nun babası Zülfikar Ali Butto, 5 Ocak 1928 tarihinde o dönemde İngilizlerin sömürgesi olan Hindistan'ın Sindh eyaletinin Larkana kentinde doğdu.
Zülfikar Ali Butto, ilk olarak Kaliforniya'da Berkeley Üniversitesi'nde Siyasal Bilimler alanında lisans eğitimini bitirdi. Ardından Oxford Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yüksek lisansını yaptı.
Zülfikar Ali Butto, İslam Sosyalizmini savunan aydın bir kişiydi. Bu yüzden Benazir Butto üstünde babasının etkisi büyüktür. Benazir Butto da tıpkı babası gibi İngiltere'de okudu. Siyasi olarak babasının izinden gitti.
Benazir Butto da babasının mezun olduğu Oxford Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamladı. Ardından Harvard Üniversitesi'nde yüksek lisansa başladığı dönemde babasının Batı Pakistan Savunma Bakanı olarak Birleşmiş Milletler ile görüşmek için New York'a gitmesi nedeniyle eğitimini yarıda bırakarak babasıyla beraber New York'a gitti.
1971 yılında Doğu Pakistan savaşında Pakistan Hindistan'a kaybedince hapsedilen Yahya Han sonrası yapılan seçimlerde Benazir Butto'nun babası Zülfikar Ali Butto, Pakistan'ın Başbakanı oldu. Benazir Butto artık sadece zengin bir ailenin kızı değil bir Başbakan kızıydı
Zülfikar Ali Butto, iktidara geldikten sonra Hindistan ile ilişkileri düzeltti ve 1977 yılında yapılan seçimlerde 2. Kez Pakistan Başbakanı seçildi.
Ancak seçim sonrası Pakistan'da sular durulmadı. Zülfikar Ali Butto'nun seçimlere hile karıştırdığı iddia ediliyordu. Ayrıca Ahmed Rıza Kasuri ismindeki bir muhalif milletvekilinin öldürülmesi emrini vermekle suçlanıyordu
Zülfikar Ali Butto, hakkındaki bu iddialar sonrasında 5 Temmuz 1977′ de Genelkurmay Başkanı Ziya Ül Hak'ın yaptığı askeri darbeyle iktidarını kaybetti ve Lahor Yüksek Mahkemesinde suçlu bulunarak 4 Nisan 1979 tarihinde Ravalpindi'de asılarak idam edildi.
Kadere bakın ki Benazir Butto da 2007 yılında babasının idam edildiği Ravalpindi'de hayatını kaybedecekti
Babasının askeri darbeyle devrilmesinden sonra Benazir Butto'ya da ev hapsi cezası verildi ve 1984 yılına kadar yurt dışına çıkamadı.
1984 yılında cezası bittikten sonra iki erkek kardeşiyle beraber İngiltere'nin başkenti Londra'ya taşındı ve sürgündeyken babasının partisi olan Pakistan Halk Partisi'nin liderliğini yapmaya başlayarak siyasete girdi
Benazir Butto, babasını kaybettikten sonra 1985 yılında kardeşini kaybetmenin acısını yaşadı. Kardeşi Şahnawaz Butto, Paris'te öldürüldü. Kardeşinin cenazesine katılmak için Pakistan'a tekrar döndü. Ancak hükümet karşıtı mitinglere katıldığı gerekçesiyle tutuklandı. Serbest kaldıktan sonra Londra'ya döndü
Ülkesinde mitinge katıldığı gerekçesiyle tutuklanan Benazir Butto, 3 sene sonra Pakistan'ın Başbakanı olacaktı.
Benazir Butto, Başbakan olmadan 1 yıl önce 1987 yılında çimento fabrikatörü olan Asıf Ali Serdari ile evlendi. Asıf Ali Serdari'den 3 çocuğu oldu. Çocuklarının isimleri Bilawel, Bahtawer ve Assifa'dır
Pakistan'da 1985 yılında sıkıyönetim kaldırıldıktan sonra Benazir Butto, Nisan 1986 da Pakistan'a döndü. Butto'nun Pakistan'a dönüşü babasını darbeyle devirip idam ettiren Ziya Ül Hak için sonun başlangıcı oldu. Ülke çapında Ziya Ül hak karşıtı eylemler başladı. Benazir Butto, Ziya Ül Hak'a açıkça istifa çağrısında bulundu
Ziya Ül Hak, 17 Ağustos 1988 tarihinde uçağının düşürülmesi sonucu hayatını kaybedince Pakistan'da 11 yıl aradan sonra ilk kez serbest seçimler yapıldı.
19 Kasım 1988 tarihinde yapılan seçimlerde Benazir Butto, Pakistan Başbakanı seçilerek İslam Dünyasının ilk kadın Başbakanı oldu. Benazir Butto, Başbakan olduğunda Türkiye'de Tansu Çiller'in Başbakan olmasına 5 yıl vardı
Benazir Butto, 2 Aralık 1988 tarihinde Başbakanlık görevine başladı. Ancak ülkede yapmaya başladığı reformlar bir kesimin hoşuna gitmeyince hakkında yolsuzluk iddiaları ortaya atılmaya başlandı. Bu iddiaların kaynağı siyasi güçlerini yitirmeye başlayan Pencap bölgesindeki zengin toprak sahipleriydi
Benazir Butto, ülkesinin çağdaş, demokratik ülkeler seviyesine çıkmasını istiyordu. 1989 yılında Harvard Üniversitesinde yaptığı konuşmada Demokrasi hakkında şu yorumu yaptı:
Demokrasinin desteğe ihtiyacı var ve demokrasi için en iyi destek diğer demokrasilerdendir
Benazir Butto, beklediği desteği bulamadı ve iktidara geldikten 20 ay sonra ordunun desteğini de arkasına alan Devlet başkanı Gulam İshak Han tarafından yeniden seçimlere gidileceği bahane edilerek iktidardan düşürüldü.
24 Ekim 1990 tarihinde Benazir Butto, seçimlerde 45 vekillik kazanarak muhalefet konumuna düştü. Seçimleri Cemaati İslâmiye ile beraber İslâmi Demokratik İttifak kuran Nevaz Şerif kazandı.
Benazir Butto, kendisini iktidardan devirenlere karşı mücadelesinde pes etmedi. 18 Kasım 1992 tarihinde Nevaz Şerif hükümetini protesto ederek Ravalpindi'den başkent İslâmabad'a bir halk yürüyüşü başlattı.
Yürüyüş sonrasında başta Benazir Butto olmak üzere partinin ileri gelen isimlerinden 18 kişi tutuklandı
Butto'nun tutuklanması halkın gözünde itibarını yükseltti. Serbest kaldıktan sonra hükümet karşıtı mitinglerine devam etti. 1990 seçimlerinin hileli olduğunu iddia ederek seçimlerin yapılmasını talep ediyordu.
Benazir Butto'nun halk desteğini arkasına almasına daha fazla dayanamayan Gulam İshak Han ve Nevaz Şerif, 16 Temmuz 1993 tarihinde birlikte istifa ettiler
6 Ekim 1993 tarihinde yapılan seçimlerde Benazir Butto'nun liderliğindeki Pakistan Halk Partisi parlamentoda 86 vekillik kazandı ve Benazir Butto 2. Kez Başbakan seçildi
Butto, iktidara geldikten sonra köylere elektrik getirdi ve ülkenin dört bir yanında okullar inşa etti. Ülkenin kalkınması için her yolu deniyordu
Ancak Benazir Butto, ikinci kez yolsuzlukla suçlandı. Bu kez yolsuzlukla suçlanan kişi eşi Asıf Ali Zerdari'ydi. Suçlayan kişi ise Benazir Butto'nun kardeşi Mir Murtaza Butto'ydu
Mir Murtaza Butto, Zülfikar isimli terör örgütünün lideriydi ve 1993 yılında Benazir Butto tarafından tutuklanıp hapse attırılmıştı
Mir Murtaza Butto hapisten çıktıktan sonra Asıf Ali Zerdari'yi yolsuzlukla suçladı ve 20 Eylül 1996 tarihinde Karaçi'de evinin yakınlarında polisle girdiği çatışmada hayatını kaybetti
Mir Murtaza Butto'nun ölümü Pakistan halkını ikiye böldü. Halkın bir kesimi Benazir Butto'yu kardeşini öldürmekle suçluyordu.
Ülkede karışıklıkların artması sonucunda Pakistan Cumhurbaşkanı Leghari, Benazir Butto'yu görevden aldı. Böylece Benazir Butto ikinci kez iktidarını antidemokratik bir yolla kaybetti.
1997 yılında yapılan seçimlerde Başbakanlığı Nevaz Şerif kazandı
İki kez yolsuzluk suçlamasıyla iktidardan düşürülse de yolsuzluk yaptığına dair hiçbir kanıt bulunamadı
1997 yılında Milliyet gazetesine verdiği röportajda yolsuzluk suçlamalarını şöyle cevaplıyordu:
Pakistan Halk Partisi hükümeti hem adil hem de becerikliydi. Şimdi hükümette olanlar muhalefetteyken biz bunların yolsuzluk dosyalarını açmıştık. İşte bundan dolayı halkın dikkatini başka yöne çekmek için bana, aileme ve partime karşı bir medya savaşı başlattılar. İşadamları, bürokratları ve partimizi destekleyenleri işkenceye tabi tuttular, geceleri taciz ettiler, içmek için su bile vermediler. İşkenceye dayanamayanları ölüm hücrelerine attılar. Böylece bize karşı işkence altında asılsız ifadeler aldılar. Allah'a şükür, bize karşı mali bir yolsuzluk bulamadılar.
1999 yılında Pervez Müşerref'in liderliğindeki askeri darbe sonrası Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai kentine yerleşti.
15 Ağustos 2002 tarihinde The Guardian gazetesine verdiği röportajda babası ve kendisi hakkında şu yorumu yaptı:
Ben iktidara geldiğimde veya babam iktidarda olduğunda iyi şeyler olduğunu gördüm. İyi şeylerin olmasının nedeni sevgi vermek isteyişimiz ve sevgiyi bulmamızdır.
Benazir Butto, sürgündeyken bile Pakistan'daki iktidar sahiplerini korkutuyordu. Diktatör, Pervez Müşerref, 2002 yılında Başbakanların sadece 2 dönem seçilebileceği yasasını kabul ederek Benazir Butto'yu engellemek istedi
Her engele rağmen Benazir Butto, 2008 Ocak ayındaki seçimler için ülkesine dönmek istedi. Pervez Müşerref, dönüşünü ertelemesini istedi. Çünkü El Kaide, Butto'yu ölümle tehdit ediyordu
Benazir Butto, ''Ülkene dönme, seni öldürecekler'' diyenlere şöyle cevap veriyordu:
"2007'de beni Pakistan'da bekleyen belirsiz bir geleceğe dönmeye hazırlanıyorum. Sadece kendim ve memleketim için değil bütün dünya için söz konusu olan tehlikeleri çok iyi biliyorum. Tutuklanabileceğimi düşünüyorum. Ülkeme indiğimde hava alanının pistinde beni vurabileceklerini biliyorum. Her şeyin ötesinde El-Kaide beni kaç defa öldürmeye kalktı. Bu kez, öylesine nefret ettikleri demokratik seçimler için mücadele etmek üzere sürgünden döndüğümde neden gene buna kalkışmasınlar. Fakat yapmak zorunda olduğum şeyleri yapacağım ve Pakistan halkına, demokrasiye duydukları hasreti paylaşmak için yanlarında olma konusunda verdiğim sözü yerine getirmek için ülkeme dönmeye kararlıyım. Pakistan'ın bütün çocukları için bu riski göze alıyorum."
Öldürüleceğini bile bile ülkesi için ölümü göze alarak 18 Ekim 2007 gecesi Pakistan'a döndü ve doğduğu şehir Karaçi'de döndüğü gün bombalı suikasta uğradı. Butto'nun yara almadan kurtulduğu Suikast girişiminde 138 kişi yaşamını yitirdi, 248 kişi de yaralandı.
Bu suikast girişimi bile onu kararından vazgeçiremedi. Seçim çalışmalarına devam etti ve 27 Aralık 2007 günü, Ravalpindi'de gerçekleştirdiği seçim mitinginde Butto, arabasındayken boynundan vuruldu. Ardından intihar bombacısı suikastçı üstündeki bombayı patlatarak Benazir Butto ile beraber 20 kişinin ölümüne sebep oldu
Benazir Butto'yu öldüren intihar bombacısı terörist, 15 yaşında bir çocuktu
Pakistan Taliban'ı liderlerinden Ebu Mansur Asim Mufti Nur Veli, suikasttan 11 yıl sonra yazdığı 'İngiliz Sömürüsünden ABD Emperyalizmine Güney Veziristan'da Meshud İnkılâbı' isimli kitabında Benazir Butto'yu Taliban'ın öldürdüğünü itiraf etti.
Benazir Butto, hayatı boyunca Pakistan için mücadele etti. 1997 yılında Milliyet gazetesinden Ali Haydar Yurtseven'in yaptığı röportajda siyasetteki amacını şu cümleleriyle anlatmıştı:
Sadece para kazanmak için bu görevi yapmak istemiyordum. Güç kazanmak için ve şöhret için bu görevi istemedim. Sadece Pakistan halkının sevgisi ve onlara hizmet etmek için bu görevi üstlendim. Medyanın beni halktan uzaklaştırmak ve imajımı bozmak için açtığını kampanyanın hedefi olmaktan kaçınıyordum. Partime çok teşekkür ediyorum çünkü benim demokrasiyi, özgürlüğü, insan haklarını ve sosyal kurtuluşu savunmak için partiye önderlik etmemde ısrar ettiler. Parti kendisi benim istikbaldeki rolüm hakkında karar verdi
Benazir Butto'ya liderlik nedir? Diye sorulduğunda tarihe geçecek şu cümleyle cevap vermiştir:
Liderlik, seçmeni insanlığın ruh hallerini, ihtiyaçlarını, isteklerini ve özlemlerini vurgulayarak bilinçlendirmek ve ondan esinlenerek doğru olanı yapmaktır.
Tam olarak söylediği gibi bir liderdi. Halkı için cesur davrandı. Halkın sevgisini kazandı. Halkıyla beraber hareket etti ve inandığı yolda mücadele ederken hayatını kaybetti
BARIŞ ATAGÜN
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.