OSMANLI DÖNEMİNDE DÖŞENEN DEMİR YOLLARI, SÖMÜRGELEŞMENİN SON ADIMLARIDIR

Demiryolları inşaatı, Osmanlı Devletimizin sömürülmesindeki en son yıkım noktalarından biridir. Başarı değil, ihanettir. 

Demiryolu yapmanın şartları:

1. Yabancı devletin dediği şirket, onların belirlediği güzergahta bu yolu döşeyecek.
   
2. Bunun finansmanı, karşılanamadığında, onların belirlediği bankadan, belirledikleri faiz oranından (tabi ki yüksek faiz) kredi ile ödenecek..
3. Ödeyemezlerse, bu borca karşılık belli yerlerin geliri teminat olarak verilecek.
4. Güzergaha Kilometre başına parası ödenecek. ( O yüzden, tren yolları kıvrım kıvrımdır.)
5. Yapılan tren yolunun 15 km. sağ ve solundaki madenlerin işletme hakkı, tren yolunu yapan şirkete ait olacak. (O yüzden tren yolu hatları, kolay çıkarabilecek maden yataklarına yakın döşenmiştir.)
6. Sadece para ve maden değil, işgalde levazım, asker, silah sevkiyatlarını da dikkate alarak yaptırtılmıştır.(Güneyde ayrıca petrol havzaları da esas alınmıştır.)
   
   

İngiliz, İtalyan, Fransız, Alman, bu yolları biz yapalım diye kavga etti, sonra kendi aralarında anlaştılar, bölüştüler. Bizim Osmanlıcı, dinidarlar tren yolunu anlatırken, "asrın projesi" derler. Güney hattının bunu yaptırtan Almanın hizmeti için olduğunu söylemezler. Bizim Osmanlıcı, dinidarlar tren yolunu anlatırken, "Medine'ye yanaşan trenin tekerler ses çıkarmasın, Peygamberimizin naaşı rahatsız olmasın" diye 2. Abdulhamit'in ferman buyurarak trenin raylarına keçe döşendiğini (o nasıl bir şeydir hiç çözemedim) söylerler de, "yolların gavur için Müslüman parası ile yapıldığını' söylemezler.

Elden çıkacağı belli olan topraklarımıza yatırım yapılır mı? Gavur, yaptırtır, "Ulu Sultan"da yapar... Şam-Medine arasına (Anadolu ile bağlantısı da yok) hangi akla hizmet para yatırılır? Cevap; Almana hizmet adına para yatırılır, borçlanılır...Şam-Hicaz hattı gibi İstanbul-Bağdat tren hattı da Almanın menfaati için döşettirilmiştir? 

O nasıl iş ise, Enver Paşa 'Almancı' oluyor, 2. Abdulhamit, 'dengelerin sultanı, büyük siyasetçi' oluyor...! Ne güzel değil mi? "Hac'ca çok rahat gidilecek" gerekçesi ile, hem kaynaklarımız heder edildi, yüksek faiz oranı ile çok miktarda borçlandırıldık, hem de insanlarımız yoksullaştırıldı.. 

Şimdi durum farklı mı? Hayır... Demiryolu yerine karayollarına ağırlık verilmesinin, hele hele Deniz yolları yerine karayollarına önem verilmesinin sebeplerini düşündük mü

Tıpkı, 1904 ve öncesinde olduğu gibi...