Tasarruf, Nakliye masrafları ve Yeniden İpekyolu üzerine

Uzun bir aradan sonra Tahtapod'da yazmam gerektiği aklıma geldi. Geçende futbol üzerine bir şeyler karalayayım diye düşünürken ükenin gündemine öyle kaptırdık ki kendimizi bir an "Arif'in Manchester'a attığı golü ararken nereye geldim lan" geyiği hayatımızın baş aktörü oluverdi.

Rusya'ya yenildik tam Lucescu, Milli Takım falan ahkam kesmeyi planlarken birden Mc Kinsey abi hayatımıza giriverdi. Haliyle radarı spordan ekonomiye çevirdik. Bizler "Mc Kinsey bir Duyunu Umumiyedir, millet yönetme görevini size verdi siz beceremeyip Eyyy Amerika'ya 'gelin bizi siz yönetin' demek anlamına gelen bu anlaşmayı yapıyorsunuz" derken Hazreti Damad-ı Şehriyari hazretleri "Mc Kinseye karşı çıkmak cehaletten değilse ihanettendir" diye insanların algısının savağını bize doğru çeviriyordu. Ancak öyle bir anda Devletlü Sultanımız Efendimiz Hazretleri "Mc Kinsey ile anlaşma falan olmayacak, Bakan arkadaşlara talimatı verdim kimse Bunlarla çalşmayacak, biz bize yeteriz" diyerek herkese sağlam bir çalım atıverdi. Hani futbolda bir terim kullanırız "Bakkala gönderdi" diye. Reyis tam ceza sahasına girdiği sırada topa bir bastı Damat mamat hepimiz "bakkala…"

Kafamda bütün bunları toparlayıp bir yazı çıkarmaya çalışırken Değerli Ağabeyim Erdal Ertük Hocam bugün Facebookda bir anısını paylaşınca tamamen bu konu üzerine bir şeyler yazamam gerektiğini düşündüm. Zira Futbol günlük eğlencemiz, Siyaset dersen 24 saat uzun bir süre. Ama bu mesele belki de geleceğimizin şekillenmesinde önemli bir kilometre taşı.

Video Amerikada geçen bir treni anlatıyor. Yok yanlış anlamayın öküzlerden bahsetmeyeceğiz. Erdal Hocam Ziraat Fakültesinde elbette. Yani Öküzlerden de bahsetmeye yetkindir kendisi lakin burada bahsi geçen şey ise özünde tasarruf.

Diyor ki Hoca "Tarımda Bilgi Sistemleri konulu kurs için ABD gittiğimizde, Lowa State Üniversitesinde kaldığımız öğrenci evlerinden kampüse giderken dikkatimizi çektiği için vagonları saymıştık. Yaklaşık 20 dakikada geçen katarda 300 vagon 4 lokomotif vardı. Amerikalılar; "henüz Mayıs başındayız, mısır hasadından sonra çok daha büyük katarlar geçer" demişler ve "rekabetçi bir dünyadayız nakliye masraflarını minimize etmek gerekir" diye de eklemişlerdi...

Doğrusu biz Amerika'dan bile zengin ülkeyiz, pahalı bir yatırım olan asfalt yollar yapıp, nakliye işlerimizi karayolundan yapıyoruz..."

Burada esas mesele "rekabetçi bir dünyadayız nakliye masraflarını minimize etmek gerekir" cümlesinde saklı. Dünyanın en büyük Petrol üreticisi ülkelerinden biri olan Amerika bile tasarruftan bahsediyordu.

Bu video ve notu okuyunca ister istemez kabaca bir hesap yapmak geçti içimden.

Videoda geçen trende 300 vagon Arada tekli vagonlar da olsa her birinde 2'şer konteyner. Yaklaşık 600 Kamyon demek ama 4 Lokomotif. Yakmaz ya bu 4 lokomotif 200 kamyonun yaktığı mazotu yaksa yine de 400 kamyon akaryakıt karda. Bu da elde kalan akaryakıt başka alanlarda değerlendirilebilir. Mesela çiftçilere dağıtılabilir. Ya da biz petrol ithal eden bir ülke olduğumuza göre bu ithalatın minimize edilmesini sağlamaz mı? Buradan elde kalacak olan para yine üretime aktarılabilir. Yeni demiryolu hatları kurulabilir. Zaten Asya da "yeniden İpekyolu projesi" gündemde iken bir kolu Türkiye'ye alınabilir. Zira biliniyor ki Çinden yola çıkan bu projede hat Rusya ve Ukrayna üzerinden Avrupa'ya ulaşıyor. Halbuki iklim şartları ve doğa şartları bakımından Anadolu diğer hatta göre daha uygun ancak Türkiye'nin yeterli demiryolu altyapısı mevcut değil. Bu da Yeniden İpekyolu Projesini ister istemez Rusya'ya kaydırıyor.

Biz ise hala olması gerek gündemin çok uzağında Fenerbahçe'nin Teknik Direktörünün değişmesi, Milli Takımın milli olmayan adamları ya da Ekonominin magazin yönündeyiz. Ertuğrul dizisi ile kahramanlık destanları yazıyor, gecenin bir yarısı bir kadının evinin önünde Milliyetçilik dersi veriyoruz. Asıl milliyetçisi olmamız gereken şeylerin çok uzağında "Bozkurt"çuluk oynuyoruz. Sonra da "devleti yönetmeye talipsen Amerika ve küresel sermayenin icazetini alman gerek" tatavaları ile kendimizi kandırıyoruz. Farkında bile değiliz torunlarımızın haklarını bugünden gasp ettiğimizin. Helal ederler mi? Ben olsam etmezdim…

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

''SİYASAL KÜRT HAREKETİ''
YIL 2040

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin