YENİ BİR DÜNYA DÜZENİ
Birkaç sene önce konusu 4. Sanayi devrimi yani meşhur deyişle "Endüstri 4.0" olan bir sempozyuma katılmıştım. Pek çok konuşmacı farklı sunumlar yapmıştı. Ama içlerinden en ilgimi çeken biraz gelecek öngörülerinden de bahseden bir konuşmacının sunumuydu. Özellikle yeni sanayi devriminin insan yaşamı üzerindeki etkileri konusunda şunları söylüyordu; "4 kademeli bir piramit düşünün. Piramit'in tabanında en alt eğitim düzeyinde olan ve temizlik, çay vs. gündelik işleri yapan çalışanlar olsun, yukarı doğru eğitim seviyesi ve çalışılan pozisyon yükselsin. Piramit'in ikinci seviyesinde lise ve yüksekokul mezunu formen ve yarı teknik işleri yapan insanlar olsun. Üçüncü seviyede lisans ve kısmen yüksek lisans mezunu (doktor, mühendis, avukat, öğretmen, pilot vs. aklınıza ne gelirse) insanlar gelsin. Piramit'in tepesinde ise en az doktora mezunu, bir konuda uzmanlığı olan, yazılım konusunda yetkin, üst düzey bireyler olsun… Yakın bir gelecekte bu piramitteki insanların iş yaşantısındaki değişimleri şöyle olacaktır:
-4. Kademedeki insanlara (temizlik, çay vs. gündelik işlerde çalışanlar) her zaman ihtiyaç olacaktır. Sayıları %25 civarında azaltılacak ama geri kalanı yine çalışmaya devam edecektir.
-3. Ve 2. Kademedeki insanların yaptığı işler tamamen robotik teknoloji ve bilgisayarlar tarafından yapılacak ve bu iş kollarına insanlığın ihtiyacı kalmayacaktır.
-1. Kademedeki insanlar; teknolojiyi üreten insanlar olarak varlıklarını refah içerisinde sürdürecek ve dünyayı yöneten kişiler olacaktır. "
Peki, nasıl olur da lisans mezunu bir öğretmene, pilota, doktora, mühendise ihtiyaç kalmaz?
Bu sorunun cevabını sanırım hepimiz biliyoruz. Örneğin çok yakın bir gelecekte otonom olarak uçan uçaklar devreye girdiğinde pilotlara gereksinim kalmayacaktır. Bunun en güzel örneğini İdlip operasyonlarında gördük. İnsansız hava araçları ile yapılan operasyonda hem daha düşük maliyet, hem daha az risk ile çalışıldı. Bunu üreten firmaların insansız savaş uçağı projesi de sürüyor. Yakın bir gelecekte hem savaş uçaklarında, hem de yolcu uçaklarında pilotsuz seyirler başlayacak. Zaten dünyanın farklı yerlerinde otonom toplu ulaşım araçları kullanılmaya da başlandı. (Sürücüsüz otobüsler, trenler, metro vs.)
Öğretmenler için durum ne olacak peki?
Zaten uzun süredir "Uzaktan eğitim" konusunda altyapı çalışmalarının sürdüğünü, yapılan denemeleri hepimiz biliyorduk. Son yaşanılan Korona virüsü nedenli tatil sonrasında uzaktan eğitim modelinin hayata geçirileceğini de bakanlık açıkladı. Böyle bir eğitimi ülke çapında sürdürebilmek için sanıyorum 100 kişilik bir eğitimci ve yazılımcı kadrosu yeterli olacaktır. "Peki geri kalan öğretmenler, müdürler, hizmetliler, servis şoförleri, kantinciler, güvenlik elemanları vs. ne olacak?" sorusunun cevabını size bırakıyorum.
Doktor ve avukatlar için durum farklı mı sizce?
Dünyanın pek çok yerinde bu konuda yıllardır yazılımlar üretiliyor. Bir yazılım düşünün; Dünyadaki tüm hukuk kitaplarını, içtihatlarını, benzer durum raporlarını yüklediğiniz ve bir olay karşısında çok kısa bir sürede en isabetli kararı almayı başarabilen bir yazılım… Avukat, savcı, hakim, mübaşir, yazıcı, adliye kantincisi, şoförü vs. kime ihtiyaç kalır ki? Detaylarına girmek istemiyorum ama bunun için test edilen pek çok yazılım var uzun süredir. Yakın zamanda devreye gireceklerini düşünüyorum.
Doktorlukta da durum aynıdır. Özellikle 1. Kademe sağlık hizmetinde (bizdeki adıyla aile hekimliği, sağlık ocağı, sağlık merkezi vs.) çalışan doktorların yerini online bilgi verebilecek, teşhis ve tedavi sunabilecek yazılımların alması da yakın gelecekte göreceğimiz şeyler.
Bu saydıklarımın pek çoğu uzun süredir hayatımızda değil mi? Dijital bir banka ( en para. com "Bankadan güzeli…") bundan seneler önce faaliyete başlamıştı. Şubeleri yok, personel yok, işletme mezunu veznedarlar yok, müdür yardımcısı, müdür, güvenlik elemanı, şoför, çaycı vs. yok. Kira, elektrik, su gideri olmadığı için en yüksek faizi verip en iyi hizmeti sunabiliyor. Tek eksiği var, insan yok…
Mühendis, mimar, gazeteci, iktisatçı vs… Bu tür meslek grupları yakın zamanda tarihe karışacak, bunların yerini üst düzey yazılımcılar tarafından üretilen yazılımlar alacaktır.
Bu aslında dijital dönüşümün bir parçasıdır. Bununla birlikte yakın zamanda bildiğimiz para, değerli metal vs. kullanımı kalkacak ve yerini dijital paraya bırakacaktır.
Peki milyarlarca insan ne olacak?
Bu soruyu aynı konuşmacıya sorduklarında şunu söylemişti; "Bu dijitalleşme sonrasında muhtemelen ülkelerin sınırları kalkarak tek bir dünya devleti vatandaşlığı kavramı gelecektir. Enerji bolluğu dönemi yaşanacağı için gereksiz meslek kollarındaki insanlar da dünya vatandaşı olarak asgari hayat standardında yaşamını devam ettirecektir." Bu görüşe katılmadığımı belirtmek isterim. Tüm dünyanın işleyişini birkaç milyon insan ile idame ettirme zamanı geldiğinde geri kalan insanlık sadece bir yük haline dönüşecektir. Bunun da kademeli olarak azaltılması için biyoteknoloji kullanılması muhtemeldir.
Yani bu yaşadıklarımız korona denilen bir virüsten fazlası olabilir. Bunu elbette zaman doğrulayacaktır. Fakat bu virüsün yaşamımızı geri dönülemez bir biçimde değiştireceğini düşünüyorum. Arkasından ise yeni bir dijital çağ başlayacaktır.
Son söz…
Korona virüsü; son çeyrek yüzyılda çıkan aids, ebola, sars, mers, kuş gribi, domuz gribi vb. salgınlar zincirinin sadece bir parçasıdır. Sanıyorum bu korona meselesi ve buna benzer pandemik salgınlar; sadece dijitalleşme sürecindeki kilometre taşları olacaktır. Yakın bir zamanda ise bilmediğimiz bambaşka bir dünyada yaşıyor olacağız…
Kaan ÖZASLAN
17.03.2020
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.