KISA KISA KISSA
Yaklaşık on yıl önce, "Amaçları, ABD benzeri bir Cumhuriyetçiler-Demokratlar ikilemi yaratmak. Böylelikle her seçimi kolaylıkla alabilecekler. İki eksen dışında kalanlar sol radikal/marjinal ve sağ radikal/marjinal olarak damgalanacak ve hatta terörist ilan edilebilecektir" demiştim. Arkadaş, "Türkiye'de olmaz o dediğin" diye itiraz etmişti ama bugün bakıldığında ikimiz de haklı çıkmıştık. AKP-MHP, CHP-İP ittifakları amaçlarının bu olduğunun resmi gibiydi. "Muhafazakâr Demokrat"ların din-iman, Allah-kitap muhabbetlerinin yanına bir de milliyetçilik eklenirse, kim böyle bir iktidarı yıkabilirdi? Bu tabloyu bozan MHP yönetimini sorgulayan, sonrasında ayrılan Türk milliyetçileri ve onlarla işbirliği yapan "Cumhuriyet"çiler oldu. "Muhafazakâr Demokrat"ların demokrasiyle ilgisi olmadığına, aslında Baas tarzı bir yönetim amaçladıklarına uyanmak güç oldu ama geç olmadı. Türk milleti, bu Baasçılık girişimine 31 Mart günü "yetmez ama artık yeter" dedi…
* * *
Erdoğan, "Türkiye'nin bekası, vatandaşlarımızın birlik ve beraberliği her türlü politik hesabın üstündedir. Ülkenin bekasını ilgilendiren konularda siyasi görüş ayrılıklarımızı bir tarafa koyup 82 milyonla Türkiye ittifakı olarak hareket etmeliyiz." diye buyurdu. Oysa henüz gazete sayfaları soğumadı. Kendilerine oy vermeyecek kişilere "terörist işbirlikçisi","zillet", yani "alçak" diyecek kadar devlet terbiyesinden yoksundu seçim akşamına kadar. İnsan bu "birlik beraberlik" çağrısının nasıl bir siyasî manevra içerdiğini merak ediyor. Veya etmeli mi?..
* * *
İçişleri Bakanı S.Soylu'nun dediğine göre terörle mücadele o kadar etkili olmuş ki "dağda 700 terörist" kalmıştı. Oysa seçim öncesi propagandalarına göre Mansur Yavaş 20 bin teröristi Ankara Büyükşehir Belediyesinde işe başlatacaktı. Gel gör ki Mansur Yavaş ülkücü gençliğin "reis"lerinden birini, Servet Avcı'yı Başdanışman yaptı…
MHP'li belediye başkan adayı, "Bozkurt" işareti yapmak için "her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış" Erdoğan'dan izin istedi. Ekrem İmamoğlu tuttu seçim zaferi konuşması esnasında Bozkurt işareti yapanlara Bozkurt yaparak karşılık verdi. Kimden izin aldığı belli değil… AKP Milletvekili canlı yayında açıkladı, yandaş medya yıkıldı: Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin veri tabanını kopyalayarak, PKK ve FETÖ'nün erişimine açıyordu… Yolsuzluk ve arsızlıklar ortaya dökülecek demek yerine böyle bir suçlama yapmak elbette o partinin vekillerine yakışırdı…
İnsan merak ediyor: Bırakın bir belediyenin –ki gizlisi saklısı olmaması gereken kurumlar– verilerini, ülkenin tüm sırlarının tutulduğu Kozmik Odaya sokulan CİASAL İslamcılar kimin ajanıydı ve hangi işbirlikçileri o ajanları Kozmik Odaya sokmuştu? Kimler kimlere ne istedilerse vermişti? CİASAL İslam mensuplarını akademide, adalette, eğitimde, emniyette en kritik görevlere atayanlar kimlerdi?
"Hafıza-i beşer nisyan ile malûldür." Kayıtlar, belgeler, genel olarak tarih bilimi bu yüzden önemlidir işte. Tarih, günlük siyasî başarı elde etmek için devlet hafızasını satanları tek tek not etmektedir…
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.