TEKİR ve FARELER
Konağın fareleri olağanüstü kongre yapmışlar.
Tüm fareler, bir eksiksiz, bir araya gelmişler.
Asırların derdin, bir kere dile getirmişler.
Neymiş dertleri?
Hepsi de Tekir’den yana yanıkmış...
Hem de bu Tekir’ başka Tekir’miş...
Yıllarca alıştıkları Tekir’lere hiç benzemiyormuş.
Hiç ummadıkları anda karşılarına çıkıyor, pat diye basıyormuş pençeyi...
Ama eski Tekir’lerden bir farkı varmış.
Ve aslında çok önemli bir farkmış bu...
Tekir, hiçbirinin hayatına kastetmiyormuş...
Dediği, diyeceği hep şuymuş:
“Ben bu konağın düzenini değiştireceğim. Kimsenin ekmeğiyle, geçimiyle oynamayacağım.
Ama siz de huyunuzu değiştireceksiniz. Artık çalma çırpma yok! Un çuvalını delmek, zeytinyağına kuyruk daldırmak, peynir kemirmeye paydos!”
Fareler önce aldırmamışlar Tekir’e...
Onlar nice Tekir’ler görmüşler!
Herkes bildiğini okumuş yine...
Ama bakmışlar pabuç pahalı, ne yapsalar Tekir’ haklarından geliyor. Birlikten kuvvet doğar diye birleşmeye kalkmışlar. Ama yine her kafadan bir ses çıkıyormuş. Tekir haber göndermiş:
“Boşuna uğraşmasınlar. Bir halt karıştıramazlar. Ben başka Tekir’lere benzemem, onlara oynadıkları oyunları bana oynayamazlar.”
Tekir’in bu çıkışı fareleri daha pekiştirmiş.
Toplantıda bin çeşit çare atılmış ortaya ve sonunda bir karar varılmış:
“Bu Tekir, biz ne yaparsak duyuyor, peşimize geliyor. Bunun hareketlerinden haberimiz olması gerek. Geldiğini duyarsak tedbir almak kolay, onun için boynuna bir çıngırak takalım. O yürüdükçe çıngırak ses çıkarır, biz de Tekir’in geldiğini anlarız.”
Bu öneri büyük ilgi görmüş, tam oybirliğiyle kabul edilirken arkalarda oturan ve lafa pek karışmayan fare kuyruğunu oynatıp “Bir şey soracağım” demiş...
Hepsi “Buyur!” diye söz vermişler.
“Sizin de görüşünüzü öğrenmek isteriz”
Yaşlı fare, kısa bir soru sorup çekilmiş kenara:
-” O çıngırağı Tekir’in boynuna kim takacak?”
Sanki top düşmüş farelerin arasına, hiçbiri ses çıkaramamış.
Doğrusu ya düşünmedikleri tek şey buymuş!
Son günlerde bir araya nasıl geliriz? Emanetimizi nasıl geri alırız? Birlik olursak neler başarırız. Söylemleri bir hayli arttı.
Peki bu iş nasıl olacak? Bu sorunun cevabı bilinmiyor.
Sıkıntı o çıngırak Tekir'in boyununa nasıl asılacak?
Sosyal medyadan esip gürleme ile bu iş olmayacak.
Başkanlar yol başçıları eli kalem turan büyükler buyurun meydan sizin.
Yolumuz uzun ve karmaşık tamam. Yolumuz çetin tamam.
Pes etmek yok amenna.
Sonuç!
Mademki ülkücü kadrolar ülkeyi yönetmeyi talep ediyor nasıl olacak bu iş?
Yola çıkın haykırın biz yürürüz korkmayın.
Tekir'in boynuna çıngırak kim tarafından asılacak?
Haydi karar günü…
Kalk ayağa doğrul.
Doğan Ay
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.