taşların üzerinde tarihler durur
bir açılan bir kapanan
çatallaşan sesiyle
kırılmışlığa inat kanat çırpan
dostum kuşlarını da gördüm dün
boncuktan yapılma kuşlarsa
bazen kitapların yanında
bazen uçarı yalnızlığın
sis perdesi aralanmışken
üşümüş ellerimle ben durmuşuz
fersude akşamlarda
bir martının aç kalmış çığlığına saklamışız kimliğimi
çakırkeyf yıllara bakıp unutmuşuz ateşe koşan
boncuk boncuk öpüşleri
İnsan kalemi buldu, söze tahayyül düştü,
Âlemi çözmek için ruha tahammül düştü.
Gerçeği arayana aleniyken kâinat,
Gündüze kara perde, gecelere tül düştü.
İsyanın boğazlarını yırtan, söylesenize.
Haykırışları, naraları
Ve başkaldıran kadınların şiir kokan yumrukları
Madem ki bizleri beğenmiyorsun
Ülkücülük nedir? Anlat bilelim
Velev ki bizlere dönek diyorsun
Ülkücülük nedir? Anlat bilelim
biliyordum, bir gün kapımızı çalacağını
tüm güzelliklerin çekileceğini ömrümüzden
bir daha köy yolları eskisi kadar masum olmayacak
ve eskisi kadar burkmayacak yüreğimiz
yavrusunu gurbete uğurlayan annenin içli sesi
Telif Hakkı
© Okan Kilit @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
Çökmüştü ufuklara, kara kara bulutlar,
'Hasta adam' dediler, gerek yoktu meale.
Yangınların külünden, filiz verdi umutlar,
Vatanımın bağrında, göründü nurdan hale,
Kanla yazıldı destan, 'Geçilmez Çanakkale!'
Bir kara haberdi canıma yeten
Dediler ki Reis Maraş'a düştü
Öykü denilemez destandı yiten
Beklerken saniye asırı aştı
Vaktiyle ne güzel söylemiş şair
Korkulacak her şey oldu kardeşim
Hepsi başımıza geldi bak bir bir
Korkulacak her şey oldu kardeşim