penceremin panjurları kapalı.
gece mi gündüz mü umurumda değil açıkçası.
hangi günde olduğumuzun da bir önemi yok.
zifiri karanlık.
gamzende eyleşir ritimsiz küsmeler
bize misafir olsana eylül
istersen en güzel şiirleri yazalım sana
hani bir çırpıda
kaybettiğimiz düşlere dair
taşların üzerinde tarihler durur
bir açılan bir kapanan
çatallaşan sesiyle
kırılmışlığa inat kanat çırpan
dostum kuşlarını da gördüm dün
boncuktan yapılma kuşlarsa
bazen kitapların yanında
bazen uçarı yalnızlığın
Dikkat: Yazıda adı geçen kişi ve olaylar birer hayal ürünüdür! Nazan "Hayat Üniversitesi"nden mezun olduktan sonra zamanın böylesine hızlı geçeceğine akıl sır erdiremedi. Erdirse şaşardık zaten dedi komşuları! "Yaş 35 ömrün yarısı" olduğu hâlde evlenmeyi aklının ucundan geçirmedi. İnsanın fizyolojik ihtiyaçları var mı? İnsan nedir'in bile ne olduğunu unutmaya yüz tuttu. İnsan neye ihtiya...
Yağmur haykırıyordu geceye, acizliğini söyleyerek.Yapamadıklarının pişmanlığından kendine kızıyordu. Üç beş kişilik bir grubun arasında sıkışıp kalmıştı. Bunlardan kurtulmadan ileri gidemeyeceğini biliyordu fakat kurtulmak için adım atacak cesaretinin olmadığını da biliyordu. Bütün yollar tıkanmıştı, bir umudun kalmadığını çaresizce düşünüyordu. Kendini toparlamak için düşünmesi ge...
bu odada çok az düşünüyorum. bazen şeytan geliyor arka taraftaki kanepeye. raftan bir kitap alıyor, genellikle schiller' in haydutlar' ını okuyor sesli sesli. bacaklarına uzanıyorum, kuyruğunu karnımın üstüne bırakıyor. sıcacık..bir nefes o alıyor aynı sigaradan bir nefes ben.ben hep seni korkuturdum çocukken diyor. evet sen beni hep korkuturdun.. ama hep vardın. boynuzlarının ucu görünü...
Yaşlı gözlerle bir gün beni
Ararsın da, bulamazsın...
Başka elleri, başka teni
Sararsın da, bulamazsın...
Telif Hakkı
© Nazmi Sancar Yıldırım
Sohbet ettik tepedeki ağaçla
En korktuğu harlı narmış öğrendim.
Dedim ki 'Bir derdin var mı yamaçla?'
Bir hasmı da soğuk karmış öğrendim.