Merhaba sevgili tahtaPod okur ve yazarları, merhaba sinemaseverler; Yazarlar, yazanlar iyi bilirler: yazmak(özellikle araştırma, inceleme yazıları) derin uğraşılar, uzun saatler ve sancılı bir süreç gerektirir. Örneğin bu yazıyı yazabilmek için 30 uzun makale okudum. Fırsat buldukça yazıyor, yazdıklarımı yaptığım araştırmalar doğrultusunda ince eleyip sık dokuyor, süzgeçten geçiriyor, bi...
Zulüm bir delik açar. Koskocaman bir delik..Önceleri yama yaparak kapatabilirsiniz.Ancak zaman geçtikçe delik yama ile kapatılamaz hale gelir.Tamir edilemez olur. Artık değişme zamanı gelmiştir.Zulmün ateşinin içine düşen yandığının farkına varmalıdır.Yandığının farkında olacak kadar akıllı olamayanlar ateşini başkasına bulaştırmaya çalışırlar. Ateşini başkasına bulaştırmaya çalışan kişi...
KORKU HİPNOZ EDİLMİS BEYİNLERE DÜŞÜNMEME EMRİDİR. Korku kültüründe amaç toplum, sanki sürekli olarak bir risk altındaymış gibi korkutularak, bu tehlikede olma duygusu topluma empoze edilerek -sürekli- bir korku kültürü oluşturulabilmektedir. Bu korku kültürü sayesinde de toplum, kendisini sürekli gerçek sandığı -ancak çoğunlukla sûni- riskler ile karşı karşıya olduğunu düşünür. Hal böyle...
Bu akşam yine Neşet ağamdayım. Nedendir, efkârlıyım galiba. "Bir Ayrılık Bir Yoksuzluk Bir Ölüm" türküsüne birisi bir yorum yazmış: "Dinledikçe rahmetli babam geliyor aklıma. Öyle olur olmaz her şeye gülemezdik, babam kızardı. Babam, mekânın cennet olsun." Niye babam niye? Bırak gülsün çocuk, sebepsiz de olsa gülsün, ne olacak; çocukluğunu yaşasın... Neden böyleyiz biz? ...
ANALIK, DİNMEYEN GÖZYAŞI VE ANNELER GÜNÜ Bu yazıyı, oğlumun bir haftalık olduğu günün ertesi sabahı 07.30'da yazmaya başladım. O da günlerdir uykusuz kalmama rağmen uyumam gereken ilk fırsatta bilgisayar başına geçerek. Sonra da gelişmelere göre ilerleyen aylarda devam ettim. Biraz uzun ama sizi temin ederim sıkılmayacaksınız. Doktor kontrolünde henüz 5 haftalıktı benim yavrum. Kes...
bu odada çok az düşünüyorum. bazen şeytan geliyor arka taraftaki kanepeye. raftan bir kitap alıyor, genellikle schiller' in haydutlar' ını okuyor sesli sesli. bacaklarına uzanıyorum, kuyruğunu karnımın üstüne bırakıyor. sıcacık..bir nefes o alıyor aynı sigaradan bir nefes ben.ben hep seni korkuturdum çocukken diyor. evet sen beni hep korkuturdun.. ama hep vardın. boynuzlarının ucu görünü...
Vaktiyle ne güzel söylemiş şair
Korkulacak her şey oldu kardeşim
Hepsi başımıza geldi bak bir bir
Korkulacak her şey oldu kardeşim
Yemyeşil yaprakların bir bir kurumaya yüz tuttuğu bir sonbahar akşamında yazmaya başladım seni. İlk başlarda birkaç satırla anlatabiliyordum. Sonrasında dörtlüklere sığdırmaya çalıştım seni. Yetmedi tabii. Sayfalar doldu taştı seni yazarken. Bu kaçıncı mektup oldu sayamadım. Kaç kutu mürekkep bitirdim bilmiyorum. Sana verdiğim o defterler var ya, çocukluğum saklıydı onlarda. Çöpe a...
Ressam yanındaki arkadaşına 'Kral Çıplak' meselesini bilip bilmediğini sorup olumlu cevap aldıktan sonra gülümsemişti. - Sence bugün bunu yapmak mümkün müdür?- Bence hayır... O gün hem kralın korkusu hem de aptal konuma düşme kaygısı birleşip halkı bir yalanı doğru kabul etme zorunluluğuna itmişti. 'Yanılıyorsun' demişti, ressam. Sonra masada ki boş tuvale rastgele çizgiler çizmiş ardınd...