BAŞKA BİR TÜRKEŞ

1978 ERZURUM YÜRÜYÜŞÜ 

Bu sayfayı takib edenler ve beni bilenler ilk defa böyle bir paylaşımda bulunduğumu görüyorlar.
Bu toz duman ortasında yaşadığımız günleri Kavga Günleri kitabımda uzun uzun ve her yönüyle, bugüne bağlantılarıyla anlattım.
Zamanımı anlamaya ve değerlendirmeye çalışmakla geçiriyorum.
Bu resmi özellikle vermek istemem de bu anlama gayretiyle doğrudan ilgili.

Türkeş büyük idealistti.
Onu görmek bile yüksek inanış gücünün etkisini hissetmeye yeterdi.
Geniş kültürü vardı.
İlim erbâbına, kültür ve sanat adamlarına yakındı.
Türklük etmenin ancak tarih bilmekle, Türk'ün tarih içinde yapıp ettiklerini iyi anlamakla, yüksek kültür ve sanata değer vermekle mümkün olacağını bilir ve söylerdi.
İlim ve sanat konuşmayı, kültür konularında fikir alışverişini de severdi.
Türkçesiz Türklük edilemeyeceğini, milletin kültürle anlaşılması gerektiğini bilirdi.

Bu fikirlerini tam olarak mensuplarına geçiremediğine hayıflanırdı.
Bunları bir ölçüde biz de uzaktan gördük fakat Yılmaz Öztuna'dan haftalık toplantılarımızda ve özel görüşmelerimizde defalarca dinledik.
Yılmaz Bey, Türkeş Bey'le sıkça bir araya gelen kültür adamlarımızdan olduğunu da o zaman öğrenmiştik.
O Türkeş Bey'in derinliğini buna benzer ifadelerle ve örneklerle anlatırdı.
Aziz Başbuğu 23. vefat yıldönümünde minnet ve şükranla anıyoruz.
Çünkü o bu millete kendisi olmanın ve kendisi kalmanın ayakta durabilmenin en büyük şartı olduğunu gösterdi.
Yalnız bu fikri ve duyguyu yerleştirmesi bile onu bizim yaşadığımız dönemin büyük isimleri arasında ilk sıralarda saymaya yetecektir.

BU RESİM

1978 26 Mayısında Erzurum'da büyük bir yürüyüş ve miting düzenlenmişti.
Aynı yıl Ankara'da yapılan ve bir milyon kişinin katıldığı Büyük Yürüyüş'te yaptığımız gibi, 8 mm kameralarla filme almıştık.
Çekimler esnasında ben de görüntüler üzerine konuşmuş, yaşadığımız günleri ve yürüyüşün manasını anlatmıştım.
Şimdi o filmler nerededir, kimdedir bir bilene rastlamadım.
Yalnız Erzurum Yürüyüşü'nden birer ikişer dakikalık videolar zaman zaman internette dolaştı.
Sadi Somuncuoğlu ile yaptığım röportajı da görmüştüm 
Biri de bu fotografın videosuydu.
Acemiliğimden videoyu bulamadım ve bu fotografı olsun koymak istedim.
(Bıyıklı halimi ben bile zor tanıdım.)

Bir küçük not daha vereyim:
Miting sırasında otobüsün arkasında Prof. Dr. Kaya Bilgegil Hocamla uzun uzun sohbet ettim.
Yeni Türk Edebiyatı sâhasının, Türkçe'nin ve Türklüğün bu büyük ismi konuşma sırası Türkeş Bey'e gelince, davet anonsunu duyar duymaz, acele kalktı ve o hârikulâde Türkçesi ve eşsiz nezâketiyle "Bana müsaade buyurunuz Efendim! Türkeş Bey konuşurken ben de arkasında sıralanan heyette bulunmalıyım. Aksi halde gücenirler ve haklıdırlar.." dedi ve otobüsün üzerine çıktı.

Bu büyük edebiyat hocasının, büyük kültür adamının, davranış inceliği destanlaşmış bu yaşama Üstadının Türkeş Bey'le yakınlığı bana çok şey söyledi.

Yukarda söylediklerimin bir delili de Kaya Bey'le yaşadığım bu 1978 karşılaşmasıdır.