GECENİN KİTABI
ATATÜRK ya da Cumhuriyetin Kurucu Felsefesi
Son günlerin en önemli çalışması diyebilirim. Zafer TOPRAK hocamızın diğer eserlerini yakından takip eden biri olarak bu kitabın içeriğini, tezlerini hemen hemen biliyordum. Ancak bu çalışma kendi eserlerinden toplanmış bir "ikon kitap" kıvamında önemi çok yüksek.
ATATÜRK ya da Cumhuriyetin kurucu felsefesi, damdan düşer gibi inmedi ülkemizin üzerine, bunun öncesi var ve evrimi var. Atatürk her şeyi tek bilen bir insan gibi hiç bir şey dikte ettirmedi. Okuduğu eserler var ve o dönemde çevresindeki insanların kendi arlarında yaptıkları tartışmalar var. O tartışmalardan yazılanlardan yararlanmak var. Atılan her adımın tartılması var. Sosyolojiyi bilmek var.
Yakın tarih bilginiz varsa kitap size çok kolay gelecek ama yoksa da sıkıntıya düşmezsiniz ve daha detaylı meraklarınız olursa kaynakçadan yararlanır yeni kitaplar alırsınız. Ancak yararlanarak okursunuz, bilgilenirsiniz. Yazar, o evrimi anlatırken "zaman ve zemini" de çok güzel detaylandırıp, o detayları süzüp, tarihçilerin değil sıradan kitap okurları için anlaşılır bir çalışma yapmış.
Bu çalışmayı "ATATÜRKÇÜLÜK" bağlamında bir "propaganda" , "övgüler dizisi" gibi düşünmeyin, son derece nesnel "bilimsel" bakış çerçevesinde yazılmış bir kitap ki Zafer TOPRAK'ın tüm kitapları böyledir. Hocamızın kalitesini anlatmak haddim değil. SBF de öğrenciyken bir yerlerde konuşması varsa kaçırmadığım bir hocaydı.
Her şeyi bir kenara bırakın, kendi ana dili dışında dört (4) ayrı dilde makale yazabilecek başka akademisyenimiz, hocamız var mı? Hayatına 20 kitap 250 den fazla makale sığdırabilen ve yazdıkları rahatlıkla referans alınabilen tanıdığınız birileri var mı? Benim yok.
O yüzden bilim insanı olmaya niyetli gençlerin örnek alması gereken çok elit bir insandır.
Hani "bir profesör olayım da bunun da asgari koşullarını yerine getirecek çalışma yapayım, sonra yan gelip yatarım" mantığı var ya bizim salak akademi dünyasında. İşte gençlerin "iblis", "şeytan" olarak görmesi gereken bu mantıktır. İBu "iblisleri" ülkemizden, üniversitelerimizden tard etmeden bir gıdım bilimsel ilerleme olmaz akademimizde- ki sayıları çok fazla ve üstelik mevcut ortamın rağbet görenleri bunlar. Çünkü cehaletin övüldüğü ülkede yaşıyoruz(şimdilik)..
"Bir bilim insanı olarak, son nefese kadar çalışayım, daha çok okuyup öğreneyim, ortaya yeni tezler koyayım" mantığı ise örnek alınması gereken bir mantıktır. Zafer hoca böyle bir insandır.
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.