GERÇEĞİN BAHANESİ
Aşikâr edilince görülse bile ayıp,
Gönlümü bakışıyla yandırdığım doğrudur.
Söylediği her sözü hilaftan berî sayıp
Kendimi yalanlarla kandırdığım doğrudur
Bilmem nerden bulaştı bana aşkın salgını?
Bir anda oluverdim dünyanın en yılgını,
Ciğerimi kavuran içimdeki yangını,
Dökülen gözyaşımla söndürdüğüm doğrudur.
Depremde viran olmuş bina gibi çökerek,
Küle dönen ömrümü ırmaklara dökerek.
Ve kalbimi göğsümün kafesinden sökerek,
Dert küpünün içine bandırdığım doğrudur.
Hayatın gerçeğiymiş sığındığım bahane,
Olgunlaşmadan düştü başağımda son dane.
Sevda adlı ateşe yürek oldu pervane,
Yıllarca etrafında döndürdüğüm doğrudur.
Zifire hüküm giydim bitti kandilde yağım,
Karanlıklar içinde ışık vermez ocağım.
Gökten güneşim gitti birden söndü çerağım,
Gözümde geceleri dondurduğum doğrudur.
Bin senelik acıyı kaderime zerk edip
Örsteki demir gibi bu canımı berk edip.
Dilimi boşaltarak, düşünmeyi terk edip
Aklımı deli taya bindirdiğim doğrudur.
Halimi anlatmaya ölmek basit kelime,
Etim iskeletimden döküldü lime lime.
Celladın baltasını alıp kendi elime,
Boynumun üzerine indirdiğim doğrudur.
31.05.2017-Malatya
Mustafa Erkenekli
Telif Hakkı
© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.