HANGİSİ DOĞRU?

Cennetmekân dersiniz, size sorsa birisi,
O ki "Vermem!" diyerek yemin etmişti yemin.
Toprak oldu sanmayın, henüz sağlam derisi,
Hiç mi düşünmezsiniz, verilen toprak kimin?
Kemikleri sızlıyor Sultan Abdülhamit'in.

Vatanın toprağından, tahtı üstün görmedi,
Şirin görünmek için renkten renge girmedi.
Dünyaları verdiler bir karışı vermedi,
Çünkü o topraklara döküldü kan-ı mümin,
Kemikleri sızlıyor Sultan Abdülhamit'in.

Kızıl Sultan dediler, hiç oralı olmadı,
Ne cesaret nişanı, ne madalya almadı.
Onlardan varislere, çok fazla şey kalmadı,
Bu ne zenginlik beyim, sizinkisi hangi din?
Kemikleri sızlıyor Sultan Abdülhamit'in.

Dersiniz; "Ey milletim, artık bunlara alış!"
Söyleyiniz nedendir İzhak'lara yalvarış?
Patron olmak dururken çalış ha Mehmet çalış,
Siyonizm'e peşkeş var, Müslüman'a ise kin,
Kemikleri sızlıyor Sultan Abdülhamit'in.

Satılıyor toprağım, rayici ise beleş,
Görülmelidir artık, kim hain, kimler kalleş.
Siyonist çakalları kapmak istiyorken leş,
Kimler inanır sana, neye yarar vaadin?
Kemikleri sızlıyor Sultan Abdülhamit'in.

İsmin bizden olsa da bellidir artık dayın,
Kendi gücümüz ile temizlenmez mi mayın?
Ayrık otu gibidir, bu sözü unutmayın,
Yahudi kök salarsa, büyütmez meşe, ladin,
Kemikleri sızlıyor Sultan Abdülhamit'in.

İnandırdık sanmayın, diyalog laflarına,
Sonra sıra gelecek, terörist aflarına.
Kıyamet kopsa bile girmeyiz saflarına,
Allah'ın sözü; "Lekûm, dinikûm, veliyedin!"
Kemikleri sızlıyor Sultan Abdülhamit'in.

B. Melih Emre