İBÂDULLÂHA

Cennet yok desem, inanır mıydın Allah'a?
Cehennem yok desem, durur muydun namaza?
Nikâh düşmezse ya, koşar mıydın cumaya,
Ey ibadullah, bari ahkâma soyunma!  

Tanrı diyorsam, evet, kafirim, öyle diyorsun
Sen öyle diyorsun da, Tanrı ne buyursun? 
Ben secdede, imanımla, lisanımı bir edip,
Dileniyorsam yalnız haktan, o razı olsun..
Güneş doğarken sabah, dileklerim ona,
Gece aya, yıldıza anlatmaya vaktim ola,
Bende iman bu, evet, yalnız yaratana
Zamanı yaşayan sen misin, ey budala!
Hayır! Âtiyide, maziyide Tanrı yaşar,
İnsan ölmeklere gebe, nâ'şı kalkar
O beş bin yıl önce yok muydu, sence
Yoksa madem, bu tapınmak niye?
Varsa, adı neydi, ne diyordun?
Tapındığın imanla, tavaf ediyordun,
Acıktığında yedin onu, ne çabuk unuttun!
Ah, biçare düşmüş kırılmış yere,
Heyhat! merhamet bu kemik ve ete!
Kendisine hayrı olmayan bir müsvette
Sen onada inandın, şimdi ne oldu?
Gel ibadullah, seninle anlaşalım
Hacerü'l-Esved'te madem, buluşalım,
Köşesinden başlayıp, dolaşalım,
Kime ne fayda eder ki, bir bakalım!
Şimdi, giderken uçağamı binelim,
Uçak gevurun, yok, arabayla gidelim,
Araba ümmetin mi, değil, ne edelim,
Gel, biz önce din tefrikinden dönelim!
Nasıl olur, onlar kafir, dost edinmeyiniz,
Deme ne olur, dur,şimdilik biz bizeyiz
Madem öyle, yalınayak, yürür müsün kâbeye,
Yada sus, otur, bin, gevurdan teyyareye!
Bak ibadullah, balaya yok faydası bu işin,
Sana zaten ağır geldi, kıbleye gidişin
Şerrinden öncede vardı bu israf-ı adet,
Şer geldi, hala aynı olur mu tek ilahlı mâbet!

Anıl Kunt 11.11.2015