YAZ KIZIM!
Vatandaşın maaşı bin altı yüz üç lira
Birikince fatura düşünür kara kara
Bakan Vekil ne bilsin, ödedi mi hiç kira
Hepsine teker teker elli sene az kızım
Milletini soyanı en tepeye yaz kızım.
Sitem edip elini esnafa kaldırana
Depodaki çuvala, soğana saldırana
Villasında oturup cukkayı doldurana
Bırak elli seneyi, beş yüz sene az kızım
Milletini soyanı en tepeye yaz kızım.
Yetmez oldu yoksulun çamaşıra mandalı
Ekmek almak güç artık, ciklet bile pahalı
Yurttaş çula talimken kendi götürür malı
Dönüp suratlarına ne söylesen az kızım
Milletini soyanı en tepeye yaz kızım.
Mutfağı dar köylünün, yel götürür çatıyı
Hesap uymaz çarşıya, eksi yutar artıyı
Kimdir, kimler bitirdi adaleti, tartıyı
Zannetme ki bunların sayıları az kızım
Milletini soyanı en tepeye yaz kızım.
Evi çökmüş başına, burda ocak tüter mi
Tütse bile bir tas aş, on beş cana yeter mi
Konuşsana hükümet, bunun adı kader mi
Sandalyeni solundan çevir bana az kızım
Milletini soyanı en tepeye yaz kızım.
Kendi ressamlarına gezdirdiği sergiyi
Hep kendine bağladı gazeteyi, dergiyi
Arap beleş yaşarken Türk ödedi vergiyi
Milyonların derdine diyemezsin az kızım
Milletini soyanı en tepeye yaz kızım.
Vicdansızı beslerken gaddarlığın gıdası
Duyulur mu vefanın, iyiliğin sedası
Artık yalama yaptı insanlığın vidası
Ne peyniri kaşarı; şeker koktu, tuz kızım
Ankara'da merhamet bitti diye yaz kızım.
Engin Yeşilyurt
6 Aralık 2018
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.