DILIN FRENI

DİLİN FRENİ OLSA ...

"Adamın biri, motosiklet kullanmak istiyormuş. Bir gün hayalleri gerçek olmuş; bir motosiklet almış. Adam, yeni aldığı motosikletiyle otobana çıkmış, gaza basmış da basmış.Önünde gitmekte olan arabaya yetişmiş, eliyle camını tıklatarak sormuş:Abi, sen hiç motosiklet kullandın mı?Arabanın sürücüsü bozuk atmış:Git kardeşim başımdan, deli misin?Sonra da gaza basıp, yoluna devam etmiş.

Motosikleti kullanan adam, arabaya tekrar yetişmiş ve yine sormuş:Abi, sen hiç motosiklet kullandın mı?Arabanın sürücüsü öfkeyle bağırmış:

Git ya kardeşim başımdan..

Arabanın sürücüsü tekrar gaza basıp, motosikletliden kurtulmayı düşünüyormuş.

Tam o sırada motosikleti kullanan adam,

büyük bir gürültüyle yol kenarında duran direğe çarpmış ve acı içinde kıvranmaya başlamış.

Arabanın sürücüsü buna görünce; hemen aracını durdurup sağa çekmiş ve kaza yapan motosikletlinin yardımına koşmuş.

Acı ile kıvranan yaralı, adamın geldiğini görünce, yine sormuş:

Abi, sen hiç motosiklet kullandın mı?

Yardıma gelen sürücü iyice afallamış:Niye bu soruyu devamlı sorup duruyorsun kardeşim?

Yaralı boynunu bükmüş:

-Abi, bu meretin frenini bulamadım da onu soracaktım!"

Siyasette dilin freni boşaldı uzun bir süredir.

Siyasetçinin işine gelmeyen bir söz eden herkes hain. Hem de öyle böyle değil tam hain.

Dilin freni yok nasıl olsa…

Dün kahraman dediğinize bugün çok rahatlıkla hain denenilir.

Kim size karşı bir görüş ortaya attı artık kolayı var o bir hain. Doğru söylemiş olması önemli değil ki. Bizde doğruyu sadece genel başkanlar ve onun şartsız destekçileri bilir ancak. Onlardan gayrısına düşünmek bile haram.

Tutarsız siyaseti frensiz dil ile kamufle etme derdinde muhteremler.

Küfür hakaret dili galiba iyi oy getiriyor ülkemizde.

Mademki siyasetin doğası oy öyle ise istediğin kadar küfret amaca giden yolda mübah.

Toplum geriliyormuş bana ne…

Ben kazanmaya bakarım diyen siyaset bezirgânları için frensiz dil bulunmaz hint kumaşı oldu. Salla gitsin…

Ah keşke dilin freni olsa…

O zaman belki doğru soruları sorulması gereken kişilere sorarsınız. Siz doğru soruyu yanlış kişilere sorarak hedef saptırma hastalığınızı küfür ile birleştirip kronik rahatsızlıklara sebep oluyorsunuz.

Akıl tutulması freni boşalmış dil oluyor ve önüne gelen ne varsa kırıyor döküyor…

Ne hazin ki bunun adı da millilik oluyor…

Bu dil ile bir yerlere toslarsınız sonra da fren ararsınız ona göre.

Doğan Ay

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

İSTİFANIN GEREKÇESİ ETİK OLMALIDIR
POSTALANMAYAN MEKTUPLAR

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin