FETÖ VE SAHTE DİN HİPNOZU

Yine hatırlatmak istiyorum.
Yine ikaz etmek istiyorum.
Yine düşündürmek istiyorum:
Bu din işi karışık.

Şunu hiç unutmayalım:
Fetullah Gülen sekiz yıl önce ölse bugün ermiş kabul edilir, türbesi dikilir ve ziyaretçi akınına uğrardı.
O halde bir düşünün lütfen!
Bu din işi karışık.
En büyük aldatma aracı olduğunu sayısız örnekle dünya da yaşadı, biz de yaşadık.
Bunu bu toplum yaşadığı halde din hâlâ kullanışlı bir alansa vay halimize.

Hâlâ, ehliyetine liyakatine bakılmaksızın Kur'an okuyan, Allah diyen o sebeple itibarlı kişi oluyor ve tercih ediliyorsa burada derin ve zor çözülür bir problem vardır.
Böyle giderse daha çok sahte hocalar, şeyhler, dindarlar çıkar ve bizi uyutur.
Dünkü anmalarda da aynı manzarayı gördük.
Din alıp din satıyoruz.
Demek ki ders çıkarmıyoruz.
Dinden yürüyen bizi kolayca aldatıyor.

Unutmayın, Fetö dini kullanıyordu.
Onu gördük ama akıllanmadık.
Çünkü diğerleri hala kullanıyor.
Fetö'ye lanet okumakla bu çıkmazdan kurtulamayız.
Ana sebebi görmek ve gereğini yapmak zorundayız.

Hiçbir siyasetçi, hiçbir hoca (din görevlileri hariç), hiçbir tüccar, hiçbir gazeteci, öğretmen, bürokrat... aklınıza toplum önüne çıkan çıkmayan kim geliyorsa din üzerinden konuşmayacak.
Elin gâvuru, bunu böyle yaparak kurtuldu.
İyi de müslümanlık hayatın her yerine karışır, doğru bir bakış değildir.
Orada din karışmıyor, o işi üstelenenler karışıyor.
Onların din görüntüsüyle verdiklerinin dinle, dinin özüyle alakası yok.
Dinin yerini iptal etmeyi kimse düşünemez.
Doğrusunu başka alanlarda bilenler tartşır, devlet de düzenleme getirir.
Laiklik bunun içindir.
Bizim yapacağımız gayet basittir:
Birisi bir işten bahsederken dini bir kavramı kullanarak bizi ikna etmeye kalkmasın!
Siyasetçi ne diyecekse onu desin!

Ben şahsen bu ikazı muhatabıma yer yer yapmak zorunda kalıyorum.
Lütfen bana ne diyeceğinizi söyleyin, diyorum!
Ben sizi o zaman tam anlayacağım.
Bu dini tabirlerle bana iletilmek istenen mesajda sahtelik görüyorum.
Çünkü bin defa o dinden bahseden adamların yanlışını, aldatışını gördüm.
Siz diyeceğinizi deyin de ben net anlayayım, ona göre kabul edeyim veya etmeyeyim.
Din deyip sahteliğinizle elimi ayağımı bağlamaya kalkmayın!
Fetöyü ve benzeri hiçbir ahlak ölçüsü olmayan dini cemaatleri bu anlayışın kullanılan müsamahası doğurdu.
Onlar bizim dine bağlılığımızı, samimiyetimizi ve saflığımızı sonuna kadar kullandılar, kullanıyorlar.
Biz dine bağlıyız, onlar sadece kendilerine.
Evet sadece kendilerine.
Günlük hayatta, ilişkilerde, dünya işlerinde dini kullanmanın böyle bir sonucu var.
Biri ayet okursa, karşısındaki eyvah bu yine beni aldatacak, bu işte bir sahtelik var diyorsa, âyet okuyanınki din düşmanlığından öte din düşmanlığıdır.
Hiç şüphesiz oraya yakınız.
Bu işin ama'sı fakat'ı yoktur
Bunu bilirsek, dinle konuşanı durdurmanın yolunu bulur, sahtekârlığı önleriz.

Bizi böyle, her zaman ve en çok dinle kandırıyorlar, bunun dinle ilgisi yoktur.
Dinin reddettiği bir iştir.
Yani bugün din denilenin, onların din dediğinin dinle alakası yoktur.
Dinsizlik dine yakındır, bunlar fersah fersah uzaktır.
Her türlü değerin dışında, kabul edilemez bir ahlaksızlıktır.

Bu hipnozu bitirinceye kadar bu toplum rahat yüzü görmeyecek.