GÜÇLÜ BİR ÇIKIŞ

Din hayatımız ve Diyanet tartışmaların odağında kalmaya devam ediyor.
Din ve siyaset iç içe girmiş durumda.
Diyanet İşleri, siyasete malzeme hazırlama yeri gibi.
Son günlerde Kur'an Kursları üzerinden bir tartışma yürütülüyor.
Keşke enine boyuna konuşulsa.
Merdiven altı dinindenneler çektiğimiz tartışılsa.
Kontrol dışı kalan bu merkezlerin kendilerine din uydurarak dokunulmazlık elde edişleri sona erse.
Fetö'yü görmüş bir memleketin bu dinkullanmalara, din uydurmalara ve aldatmalara karşı bir tutum alması gerekmez mi?

Ağzını açana din düşmanı muamelesi eden bir engizisyonun kılıcı hazır bekliyor.
İyi ki arada konuşanlar var.
Geçen yıllarda Face'te yayınlamışım. önüme geldi.
Eski İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı'nın feryadı, feveranı.
O zaman yazdığım not şu:

"İlahiyatçı Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, CNN TÜRK'te (2015) Taha Akyol'un programında konuştu.

"Cumhuriyet'in din anlayışı insafsızca eleştiriliyor.
(...) Eğer Tevhîd-i tedrîsat olmasaydı, Türkiye, diğer İslam Devletleri'nin durumuna düşerdi…."

cümleleriyle başlayan dikkat çekici bir değerlendirmede bulundu.
Bu çerçevede tartışmaların devamı gelecektir.
Çünkü, benzer analitik bakışlar yaygınlaşacak gibi görünüyor.
Bu fikir hamleleriyle, yaşadığımız fena tecrübelerden, bir diriliş hamlesi çıkacak ve geleceğimizi kuracak.. eminim!"

Bu açıklamadan sonra 15 Temmuz oldu.
Başka başka şeyler de yaşananların kafamıza dank etmesine yetmedi.
Konuşulmadı, tartışılmadı.

Evet konuşalım, tartışalım.
Bu gidiş gidiş değildir, bu yol yol değildir.