Hrant Dink Cinâyetine Farklı Bir Bakış...

​Hrant Dink konusuna pek girmek istemesem de, bu konuda da oldukça farklı düşünen biri olarak yazmam gerektiğini biliyorum.

Öncelikle Hrant Dink'in öldürülmesi, Ermenî diasporasının, Fethullahçı hâinler eliyle Türklere vurduğu en büyük darbedir. Bu bir komplo teorisi değil, gerçeğin ta kendisidir. Durumu görmek için Hrant Dink'ten biraz bahsetmek gerekir.

Hrant Dink. Ermenî millîyetçisi bir Marksist'tir. Bu noktada çizgi olarak Hınçak çizgisindedir. Bilindiği gibi Hınçak da, Marksist çizgidedir ve tam adı "Ermenî Sosyal Demokrat Hınçak [Çan] Partisi"dir. Bununla berâber Dink, kendisini nisbeten bağımsızlaştırabilmiş biridir.

Kendisi bir yanda "Türk'ten boşalacak zehirli kan" ifâdesiyle Türklere karşı düşüncesini ortaya koyarken, bir yanda da "Dünyânın soykırımı kabûl etmesi benim için önemli değil, ben diaspora gibi düşünmüyorum. Benim için bir Türk kabûl etse yeter" demektedir. Bunun yanında kendisini Türk ya da Kürd olarak gösteren Müslümânmış Ermenîlerin listesinin de elinde olduğunu söylemesi de önemlidir. Ayrıca dünyâ Ermenîleri içerisinde entelektüel seviye ve etki açısından en önde gelenlerden de biridir.

Bu durumda, Ermenî soykırımı palavrasını Türkiye'de kabûl ettirebilmek, Türk iddiâlarını geriye itmek için Diaspora'nın eline büyük bir fırsat geçmiştir. Çünkü Dink'in öldürülmesi, hem dünyâya karşı "fikirlerini açıkladığı için Türkler tarafından öldürülen Ermenî imgesi" yaratacak; hem Türkiye içinde "soykırım yapıldı dedi diye biri öldürüldüğüne göre 1915'te neler olmuştur" düşüncesiyle Ermenî soykırımı saçmalığını doğru kabûl etmeyi ve anmayı sağlayacak; hem Dink'in açıklayacağını söylediği kendisini Türk ya da Kürd gibi gösteren Ermenîlerin listesi unutulup gidecek (bu kişiler, kendi bölgelerinde bilinse de, Türkiye'de bilinmiyor sonuçta); cinâyet millîyetçiler üzerine yıkılarak, hem sivil millîyetçi yapılar ezilecek, hem de ordu içindeki istenmeyen unsurların ezilmesi sağlanacak...

Bunların gerçekleşmediğini bir kişi iddiâ edebilir mi?

Bu arada cinâyetin târihi olarak da, 20 Ocak'tan bir önceki gün olan 19 Ocak'ın seçilmesi, tesâdüf müdür?

Yâni sözün özü, Ermenî Diasporası'nın maşası olan Fethullahçı hâinlerin kullanıp attığı basit bir mendilden başka bir şey olmayan bir kâtili savunmak, Diaspora'nın maşası olmaya devâm etmek demektir.